AĞUSTOS’LAR YANIYOR!
========================
On ikiler içinde, sekizinci sayısın,
Üzdün beni Ağustos, acıların ayı’sın.
Ok’lanacak bu kalbin, ters gerilmiş yayısın,
Bağ bozumu yalnızlık, salkımlarda duruyor,
Bu Ağustos sıcağı, bak yürekten vuruyor!
Bakışların gizemli, gözlerime ulaştın,
Titriyorken bedenim, şu kanıma bulaştın.
Melâl yüklü bu ruhun, çevresini dolaştın,
Tüm dağılan duygular, paramparça kanıyor,
Bu Ağustos sabahı, gözyaşlarım yanıyor!
Bağlayın gözlerimi, hiç birini görmesin,
Bir mücellâ çehrenin, sınırını örmesin.
Ayrılıksa bu ayda, ömür boyu sürmesin,
Taş duvardan süzülen, fısıltılar geliyor,
Bu Ağustos akşamı, duyguları deliyor!
Susadıkça bu ruhum, su çektiğim kuyumdun,
Damarlarım kururken, tek içtiğim suyumdun.
Kırk derece sıcaklık, sen geceye uyumdun,
Parçalanmış gölgeler, hep yalnızlık akıyor,
Bu Ağustos sıcağı, akşamüstü yakıyor!
Gör araştır bu ay’ı, ayrılıklar art arda,
Düşünceler yanarken, beden kalmış hep karda.
Aşk denize düşünce, sevdalarsa bak darda,
Akşamın kızıllığı, gökyüzünü boyuyor,
Bu Ağustos gecesi, yıldızları soyuyor!
Dokunmuş iplik iplik, yere konan kilim var,
Dallarında sallanan, bin bir tane çeşit nar.
Kahır dolu bu ayda, bir kurulmuş kalp savar,
Mevsimler de kış oldu, baharlardan kaçıyor,
Bu Ağustos gecesi, zakkum çiçek açıyor!
Ellerime uzanan, o ellerin hayalmiş,
Meftun oldum sevdiğim, bana görüntün gelmiş.
Yaşanan anılarsa, esip geçen bir yelmiş,
Çiçeklerin kokusu, şu dağları itiyor,
Ağustosun sıcağı, yavaş yavaş bitiyor!
Hakan KURTARAN
08.08.2008-AYDIN