Saatin tik takları beynini zonklattı mı hiç?
Sessizlik çıldırtıcı çınlama haline geldi mi?
Her zaman süratle akan zaman mıhlanıp adeta takılı kaldı mı?
Duvarlar ayrı konuşmaya başlamıştır o an,
Duvarda asılı tablolar daha bir ayrı…
Masa, sandalye, resim, çerçeve
Ne varsa çevrende hepsi ayrı tondadır.
Kolay mı çıkmak bu kâbustan?
Kurtulmak, sarıp sarmalayan yastan?
Ne dersin, çaba sarf edebilecek misin?
Mecalin var mı gerçekten, hayattan?
Olsa da olur, olmasa da
Giden gitmiş, kime ne, kalan?
Sen kendine sor, “ben kimeyim?”
Kendinden başla, tükenmez ufka…
(
Tükenmez Ufka Doğru başlıklı yazı
Gürcan Onat tarafından
10.09.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.