“Elleşme geçsin” bir tavırdır, takmazlıktır, başı buyrukluktur, aldırmazlıktır, özgürlüktür, adam yerine koymazlıktır… Ne kuyruk takarsanız uyar buna!
Elleşme geçsin taraftarları grup kursun sanal âlemde…
Elleşme geçsin hayranları bir olsun âlemde…
İçte ve dışta bize düşman olan her kimse veya her neyse topunuza söylüyorum: Artık sizlerin yaratmış olduğu efsanelere inanmıyoruz. Biz kendi efsanemizi inşa ediyoruz.
Kâğıttan uçaklar yapmıyoruz, gemiler hakeza…
Ey Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes:
“Üüüledir onlar, elleşme geçsin.”
“Elleşme geçsin!”
İsrail bize yan yana bakıyormuş da hesabını soracakmış da… Kızmış da… Tehdit emiş de… Bilmem ne de ne de…
Bizde korktuk amanın amanın!
İsrail mi “Üüüledir onlar, elleşme geçsin.”
İsrail mi “Elleşme geçsin!”
Amerika bizi sevmiyormuş da, onları kaybedermişiz de, terörü desteklermiş de, bizi fişlermiş de… Bilmem ne de ne de…
Biz de tırstık amanın aman!
Amerika mı “Üüüledir onlar, elleşme geçsin.”
Tavrımız net “Elleşme geçsin.”
Avrupa Birliği’ne almazlar da, süründürürler de anamızı ağlatırlar da daha onlarca neler de neler. Geç bunları anam babam geç bunları… Pörsüdü bu hikâyeler… Yunanistan’ın, İtalya’nın, İspanya’nın hali pür melali ortada…
Avrupa Birliği mi “Üüüledir onlar, elleşme geçsin.”
Tavrımız net “Elleşme geçsin.”
İMF’NİN esamisi dahi okunmuyor artık… Bir öcü gibi geceleri uykumuza girerdi… Adını hatırlayan var mı bugün! Modern kölelik bankası… Modern sömürge kurma aracı…
İMF mi “Üüüledir onlar, elleşme geçsin.”
Tavrımız net “Elleşme geçsin.”
Esasen bu yazının nüvesi şu Erzurum fıkrası olup buradan bağlayacaktım günlük siyasi ve toplumsal olayları… Her neyse…
Erzurumlu bostanda çalışırken oğlu alt baştan babasına bağırır. "Baba! Teyyâre geçir, teyyâre geçir!" Babası oğluna der ki: "Elleşme oğlum, geçsin!"
Bizim tavrımızda bu minval üzre olup her olayın akabinde tekrar edilecektir.
Şike var futbol dünyasında… Yorumlar yorum üstüne… Hükümler hüküm üstüne… Oyunlar oyun üstüne…
Şikeci var ama “Üüüledir onlar, elleşme geçsin.”
Tavrımız net “Elleşme geçsin!”
Bu memleketi sevmeyenler var. Ekmeğini yiyip küfredenler var. Suyunu içip kirletenler var. Adamını harcayanlar var. Silahını alnına dayayıp vuranlar var. Faili meçhul hayranı olanı var, kardeşi kardeşe kırdıranı var, el ense yatıp kuş tüyü yastığa baş koyup milleti dağa çıkartanı var.
Topunuza söylüyorum “Üüüledir onlar, elleşme geçsin.”
Tavrımız net “Elleşme geçsin!”
Başka bir şekli var elleşme geçtimizin.
Bizim Rumeli'de deve yoktur. İki çoban Kocamış Istıranca Dağları’nın eteklerinde koyun otlatırken, biri bakmış ki karşı tepeye bir hayvan sürüsü tırmanıyor.
Sırtlarında yük var ama çoban bu hayvanları ilk kez gördüğü için bilmiyor.
Diğer çobana sormuş:
— Aga be, ne bunlar büle?
Öteki çoban da deve görmemiş ki hemen cevap verebilsin.
Bakmış, bakmış:
— Üüüledir onlar, elleşme geçsin.
“Elleşme geçsin” bu toplumun bir ilkesidir halden anlamaza, vaziyeti çakmaza, kadri kıymeti bilmeze… Karacaoğlan’ın:
"Kadrin bilmeyenler alır eline
Onun için eğri biter menekşe” dediği gibi bu milletin başının eğik olduğu günler boynunun bükük olduğu günler kadrini kıymetini bilmeyenlerin hüküm sürmesindendi…
Darbecilere darbe severlere darbe taraftarlarına hitaben şunu söylüyorum: Artık sizi sevmiyoruz. Ve büyük bir güvenle ve ciddiye almazlıkla “Elleşme geçsin!” demindeyiz. Bu biraz kendi narında yansın, kendi bahrinde boğulsun, kendi tozunda nefessiz kalsın demektir. Bu ne hali varsa görsün mealindedir. Bu kul azmadıkça hak bela vermez nevindedir.
Darbeci var; elleşme geçsin!
Darbeci var ama “Üüüledir onlar, elleşme geçsin.”
Elleşme geçsin bir hal yazısıdır.
Elleşme geçsin artık.