Allahın Muhteşem Yaratması-ı
Etrafımızda gördüğümüz her ürün mutlaka bir amaca yönelik tasarlanmıştır. Bindiğimiz otomobilden, oturduğumuz koltuğa kadar… Tasarım, parçaların belli bir amaçla düzenli bir şekilde bir araya getirilmesidir. O halde insan ve yük taşımaya yönelik yapılmış olan otomobil de, evimizde rahatça oturmamıza yarayan koltuk da birer tasarımdır. Masamızda duran küçücük bir ataç dahi, kağıtları tutabilme amacına yönelik tasarlanmış ve telin bükülmesiyle yapılmış bir cisimdir.
Canlılara baktığımızda ise; örneğin bir kuş ve onun uçuş sistemi de bir tasarımdır. İçi boş hafif kemikler, bu kemikleri hareket ettirecek güçlü göğüs kasları ve havada tutunmayı sağlayacak nitelikteki tüyler uçma amacına yöneliktir.
Diğer canlılarda da aynı gerçek karşımızdadır. Tüm canlılar- insan dahil- çok iyi birer tasarım örneğidirler. Bilim adamlarının en modern teknolojilerle yaptıkları robotların elleriyle kıyas dahi edilemeyecek mükemmellikte işlevlere sahip ellerimiz ve en gelişmiş kameradan daha net görüntü sağlayan gözlerimiz…
Elbette ki tüm bunları yaratan Allah’ın tasarım yapmaya ihtiyacı yoktur. Yalnızca, O’nun muhteşem sanatı ve üstün aklı ile yaratmış olduğu ve her an yaratmaya devam ettiği her varlıktaki plan ve sistemleri açıklayabilmek amacıyla bu kelime kullanılır.
Yeryüzündeki tüm varlıklarda sayısız yaratılış mucizesi görürüz. Detaylardaki mucizeler, tüm canlılığın yapıtaşı olan atomlarda başlar, olağanüstü dengeler ve düzenlere sahip gökyüzü, galaksiler, Güneş, insan vücudu, bitkiler, dağlar ve denizlerdeki sayısız detay ve özelliklerle devam eder. Hepsinin sahip olduğu özelliklerde bir sanat vardır. Bu, Allah’ın muhteşem yaratma sanatıdır. Tüm canlılara dilediği şekli veren, tüm doğaya hakim olan, üstün güç sahibi Yaratıcı’nın sanatı…
Allah, yarattığı tüm canlılara ayetlerini yerleştirmiş, varlığının delillerini insanlara göstermiştir:
"Sizin yaratılışınızda ve türetip-yaydığı canlılarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler vardır." (Casiye Suresi, 4)
İnsanın yaratılışında da, Allah’ın bir örnek edinmeksizin yaratmasının çok sayıda mucizevi delili vardır. Örneğin, embriyonun gelişimi sırasında bütün hücreler adeta görev yerine dağılan işçiler gibi bölük bölük hareket ederler. Sonra aynı organı oluşturacak hücre grupları birbirine yapışarak birikir ve organları oluşturmak için hazırlanırlar. Bu yoğun faaliyetler sonucunda, kemik hücreleri kemiklerin olması gereken yerde, kas hücreleri kasların olması gereken yerde birikirler. Bazıları daha iç kısımlara giderek iç organları yapmaya başlarlar. Bazıları beyni, bazıları gözleri, bazıları ise damarları oluştururlar. Bu sürece zamanla yeni süreçler de eklenir; örneğin hücrelerin tespit edilmiş yönlere doğru göç etmesi, programlanmış hücre ölümleri ile bazı organların inşa edilmesi vs… Kısacası bu başkalaşım sürecinde mükemmel bir strateji uygulanmakta, hücreler belirli bir plan doğrultusunda hareket etmektedirler.
Bu hazırlığın nasıl yapılacağı her hücre grubuna ayrı ayrı ilham edilmiştir. Her hücre DNA’sında yazılı olan bilgi aynıdır. Ancak her hücre grubu bu bilgiyi ancak kendilerine ilham edilen programda kullanır ve her organın görevini yerine getirmesi için gereken özel yapıları elde ederler. Bir yandan bu şekilde farklılaşırken bir yandan da sürekli bölünerek sayılarını artırırlar. Bu muhteşem organizasyonda asla bir karmaşa yaşanmaz.
Allah’ın eşsiz yaratmasındaki gerçekleri sürekli akılda tutmak, bu mucizevi olaylar üzerinde düşünürken derinleşmeye ve Allah’ın sonsuz yaratma sanatına şahit olmaya vesile olması bakımından çok önemlidir.
Tüm tasarımların gerçekte tek bir sahibi vardır ve O’nun yaptığı işlerde hiçbir zorluk yoktur. Allah tüm canlıları kusursuzca ve tek bir "OL" emriyle yaratır. Kuran’da bu gerçek, "Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir." (Bakara Suresi, 117) ayetiyle bildirilir.
Gördüğü her şeye hikmetle bakabilen ve derin düşünebilen her insan –yine O’nun izniyle- Yüce Allah’a kesin bilgiyle iman eder:
Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün art arda gelişinde temiz akıl sahipleri için gerçekten ayetler vardır. Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah’ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) ’Rabbimiz, Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek Yücesin, bizi ateşin azabından koru’. (Al-i İmran Suresi, 190-191)
(
Allahın Muhteşem Yaratması-ı başlıklı yazı
fuatturker tarafından
7.10.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.