Dilimce ötmüyor kuşlar,
Onlar da yenilmiş zamana…
Ağaç dalları kırılgan küsmüşler bana.
Takvimler baharları şaşırmış,
Teslim olmuşlar sonbahara
Ve sen halen susuyorsun;
Kırık kanatlarınla.
Nerde günahkâr sabahlarımız?
Seher vakitleri daldığımız hayaller nerde?
Başımızda savrulup esen kavak yelleri,
Hangi dağların ardında
Ve sen halen susuyorsun;
Kırık kanatlarınla.
Bir damla kanıyor yüreğimde,
Gözlerimde bin bir yaş…
Işığını yakmadığım bekâr odamda.
Yas oldun, matem oldun bana
Ve sen halen susuyorsun;
Kırık kanatlarınla.
Ne rüzgâr,
Ne hazan mevsiminde dökülen yapraklar,
Ne de yağmurun aşka davet eden sesi
Baştan çıkaramıyor beni,
Ben halen mahkûmum sana
Ve sen halen susuyorsun;
Kırık kanatlarınla.
Bilir misin zindanları?
Çok zindanlar gördüm koymadı bana…
Yitirdiğim gençliğime işkenceler şahit,
Yaran kadar dokunmadı bana
Ve sen halen susuyorsun;
Kırık kanatlarınla.
Karınca kadar çalışkan yüreğim,
Cırcır böceği kadar feryat ediyor,
Uyusam uykuların en derininde,
Kalk çalış diyor karınca
Bağır diyor cırcır böceği,
Durma!
Ve sen halen susuyorsun;
Kırık kanatlarınla.
Dünyanın sahtekâr cennetlerinde,
Bir yudum sevdaydın doyamadığım…
Bir ayrılık oldun adını koyamadığım.
Mutluluk oyunu mu oynadık yıllarca?
Oyuncak mıydım ellerinde?
Gülmeyi konduramadın dudaklarıma
Ve sen halen susuyorsun;
Kırık kanatlarınla.
İçimde titreşen duygular hoşgörüyü aşmış,
Efkâr dağıtamam, yüreğim taşmış…
Bu gecelik affet beni,
Susmayacağım!
Kimsesizliğimle övünecek zaman değil,
İsyanım var sana
Ve sen halen susuyorsun;
Kırık kanatlarınla.
Gel etme yar!
Kanayan yaram var,
Gel etme konuş Allah aşkına,
Ne yaptım sana?
Ben sana mahkûmken yalnızlığın kucağında
Sen halen susuyorsun;
Kırık kanatlarınla…
MEHMET FİKRET ÜNALAN