...






“Ben hayatı seviyorum, aşkı, umudu. Ödülsüz olsalar da…”


Camille Claudel












I-

ey aşk elçisi!

ne kâr / ne ziyan
ihtimallerin yaralı çığlığı kaldı ellerimde
tam da şakağımdan vurdu zaman

hep daha fazlasını istedik 
ne yaparsak yapalım yetmedi / yaşanmışlığa…

saydım
beş vakittir senin yurdundayım
gök/yüzün sıcak bir yaz ertesi 
ılık tereddütler geçiyor bakışlarından

onca yolu eylülün koynuna sokulmak için gelmişiz
eylül ayrılık kokuyor 
ve hüsran gibi buruk bir tat bırakıyor dilimizin ucuna

anladım ki
dünyaya seni sevmek için gelmişim
en çok da kuşların göç edişinden belli 
artık sona yaklaştık biliyorum
sarıldığım umutlarım acıyor…





II-

ey aş(ı)k!

siyahından sıyrıldığım anında gecenin 
izbe bir pazar yağmurunda seni diledim 
parmak uçlarımı sızlatarak gittin yokluğuna 

yeri ve göğü birleştiren kutsal yangın
reva gördün / yüreğimi deşerek kanattım
buz gibi terler içinde
cehenneme bir adım daha yaklaştım 


gözlerini gözlerime yaslayışından öğrendim ağlamayı
kaç susku gömdüm içime, dudaklarımda sen 
sabahın en kırılgan saatlerinde açarken penceremde 
tükendiğim zamanlarım da oldu, dirildiğim anlarım da




III-

ey aş(ı)k!

oysa gözlerimin ferini ateşleyerek gelmiştin
şimdi bıçak gibi kesiyor sözlerimi gözyaşlarım
ki hoyrattım / anaçtım / biraz yaralıydım
yavan özürler diledim en az ikimiz için


boynum kıldan ince bir rüzgârdı 
kuşların tedirginliğiyle uyandım 
başımı usulca kalbimin yanına bıraktım
aşkın kendisine âşık ’o kadındım’



-aşkın nârına salmak için aklımı kalbime tutuşturdum


yaşamaya denk gelmişti dalgınlığım
yaşıyor taklidi yaptım tam yüz yıl geçti üzerimden
sevgimin göğsünden zehir içti her gece iblisler
yine de günahlarıma kefaret bulamadım






IV-

ey aşk celladı! 

fermanı yak / bir hastalıktı tutuldum 
rüyamda gördüm beni çağırıyordu mâşukum
onu alma, beni sal, bin kat mahşerine...

ah dilimde titriyor adı 
gözlerimde tütüyor yangını
sağlam ağıtlar biçtim kefenlerime
bırak kavî ölümler bulayım kımıltısız ömürlerime..




vur !
giyotini aşk dergâhımdaki kısrağın yorgun boynuna!
şimdi ölüm bana çok yakışacak biliyorum...













fulya/eylül2011

( Giyotin başlıklı yazı Fulya Codal tarafından 29.10.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu