Memleket
Hani sol
böğrüm ağrıyor derler ya,
Ya sol
böğrüm ağrıyor,
Baksanıza şu
memleketin haline !
Ağlanmayacak
halimiz mi var…
Yoksa
eğlenecek lüksümüz mü var…
Neye
ağlamayacağız, neyimize güleceğiz,
Yoksa
fakirlerimizle gururlanacağız,
Yoksa
zenginlerimizle avutacağız kendimizi,
Sol yanım
ağrıyor dedim ya,
işte memleket…
Ağlanacak
halimize “evet” diyoruz…
“Hayır”lı
geleceğimize gülüp geçiyoruz…
Bu memleket
çok ağladı…
Malazgirt’ten
açılan kapı, gözyaşları ile açıldı…
Her karış
toprağı ilmek ilmek dokundu,
Kimi canı
ile,
Kimi kanı
ile,
Kimi de
cananı ile…
Kilim oldun
garip memleketim…
Garip
Anadolum…
Matematik
hesabı yapsak…
Çoktan
olmuştuk, ya sömürge, ya manda…
(Gerçi şu anda ne farkımız var…)
Dualar
üstüne kuruldu da, şehitlerimiz mi koruyor ?
Yoksa dübeş
attık ta yek mi geldi…
Al
bayrağımın Ay’ı Yıldız’ı,
Yıldızlarım
şehitlerimdir,
Samanyolu
gibi…
Ne ucu
vardır, ne de sonu…
Anaların
gözyaşları ise Al Bayrağım Hilal’i,
Ne ilk
dördün,
Ne de son
dördün…
Çorak
topraklarımın rahmetidir…
Ağrıyan sol
yanım değildir aslında…
Sol yanım
bahanedir…
Şehit
analarımın gözyaşlarıdır…
Ağlayan Hilal’dir,
Samanyoluna
düşen her yıldızda, Hilal’ın ağlamasıdır…
Garip
memleketimin, garip Anadolusu…
“Şehitler
ölmez, vatan bölünmez”…
Ağıt
olmuştur dillerde, yüreklerde…
Samanyoluna
baktınız mı ?
Bölünmeyen
vatandan düşen yıldızları gördünüz mü ?
Her yıldız
kaymasında bir dilek tuttunuz mu ?
Tutulan her
dilek Şehit Anaların duaları ile,
gönlünüzde yeni Mehmetçikler,
yeni şehitler…
yani yeni yıldızlar…
Samanyolu
ile kader çizgili memleketim…
Her kahpe
kurşun, bir “Yıldız”ı, Şehit Anamın yüreğine yazar…
Bu
“mormenekşem”in bir harfi, Yıldız Anamın yüreğine nazar,
Yazarın
Sonraki Yazısı