Seni düşündüğüm zamanları düşündüğümde zaman kavramının aklımı aştığını ve eriyip yok olduğunu düşünüp susuyorum.
Bu ne çıkmaz bir sokak,
Kimse seni sevmediğimi, seni düşünmediğimi söyleyemez. Suskunluğum seni düşündüğüm zamanların, seni düşleyip kokladığım zamanların çokluğunun hayretindendir.
Bu ne yaman güzellik
Ve yine suskunluğum senin sevginin, aşkının, kokunun bende ebedileşmesini arzulamamdandır.
Bu şapka çıkartılacak
Senin bendeki suskunluğun bir haykırıştır aslında halden bilmezlere… Bir nefrettir sendeki beni bilmeyenlere… Bir kusmadır hainliklere, ihanetlere!
Bu öfke ancak bu kadar güzel durur bir yüzde
Karanlıkları bir bez parçası gibi yırtan çığlıktır sessizliğim. Sana el uzatışımdır çaresizce, belki de bir umut diye.
Suskunluğum; sana dokunamayışımdır aslında
Suskunluğum bir el sallayıştır yolculuk öncesi, bir sancıdır doğum evveli, bir kaynamadır lav hali…
İnsanın yalnız hali, hüzün hali, kader hali…
Bu da bizim infilak öncesi ruh hali…