“Makineleþmek
trrrrum, 
trrrrum, 
trrrrum! 
trak tiki tak! 
Makineleþmek istiyorum!” diye bir makineleþmek þiiri ile bugünün insanýna mesajlar vermek istiyorum. Her þey robot düzeninde, herkes monoton, etraf yeknesak, çevre banal! Sanal olan revaçta, doðal olan ayakaltýnda… Elektronik olan raðbet görmekte, topraktan gelen mezatta… Her þey janjanlý, herkes jöleli, röfleli… Kadir kýymet artýk facede biliniyor, cepten mesajla hastalar ziyaret edilmiþ oluyor. Huzurevleri doluyor, yuvalar artýyor, týmarhanelerde yer kalmýyor. Bindik bir alamete gidiyoruz kýyamete… Mevla’m sonumuz hayreyliye…

Üçüncü Boðaz Köprüsü'nü Japon, Amerikan ve Türklerden oluþan bir þirketler birliði almýþ. Tam açýlýþýn yapýlacaðý sýrada kurdele kesilirken köprü büyük bir gürültüyle yýkýlmýþ.
 — Japon " Gitti bütün emeklerim, mahvoldu kumlarým " diyerek harakiri yapmýþ.
— Amerikalý " Gitti çeliklerim, tonlarca çelik yýkýldý " diyerek tabancasýný çekip intihar etmiþ. Tüm bunlarý izleyen bizim Temel de derin bir 'Oh!' çekerek yanýndakilere dönmüþ:
-  Ýyi ki çimento koymamýþým, yoksa bunlar gibi mahvolurdum.

Sahtesi makbul, hilesi makbul… Benim memleketimin köprüleri dahi melûl melûl bakýyor Asya’dan Avrupa’ya; Avrupa’dan Asya’ya…9 þiddetindeki depremde dahi binalarý yýkýlmayan bir Japonya’ya bakýn, bir de 6 þiddetindeki bir depremde dahi kerpiçten evleri tuz buz olan memleketime… Þunu iyice belleyin ve belletin lütfen:

“Memleketimizi ve insanýmýzý sevmiyoruz!”

 Kötüye makineleþmek, olumsuza angaje olmak, negatif olana odaklanmak; iþte günümüzün hastalýðý…

“Makineleþmek
trrrrum, 
trrrrum, 
trrrrum! 
trak tiki tak! 
Makineleþmek istiyorum”

Günün birinde Karakoçan' da bir kamu kurumuna sýnavla personel alýmý yapýlacakmýþ. Sýnav sorularýnýn bir tanesi þöyleymiþ "Ali camý kýrdý" cümlesinin öðelerini bulun? Dýþarýdan ilkokul diplomasýný alan Ali Dayý adýnda birisi de sýnava müracaat etmiþ. Bu soruya da þöyle cevap vermiþ “Valla gerek Ali, bu camý kýrmayaydý! Eðer kýrmýþsa namussuzluk etmiþ”

Sýrf Avrupa’ya yetiþebilmek ve kendimizi daha kültürlü, daha eðitimli gösterebilmek adýna eðitimde ne kadar acayip þeyler icat ettik ve ortaya koyduk. Bunu vebalini “Ali Dayý”lar deðil “Asýl Dayý”lar ödemelidir. Dünyanýn en kalifiye iþsizler ordusu bizde… Çünkü herkes diplomalý iþsiz! Ayrýca dilekçe dahi yazamayan üniversite mezunlarý, çalýþmak istediði kurum ya da kuruluþa vermek üzere kendi kalemlerinden üç beþ satýrla hayat hikâyelerini dahi kâðýda dökemeyen nice okuryazar, kitaba verilen parayý gereksiz gören ve bununla dalga geçen nice kültürlü zatý muhteremler… Bunlar kolay yetiþmedi; belli bir emek ve külfetten geçerek yetiþtiler. Ýstikbal bizimdir deyin hadi bakalým, kolay gelsin.

Þunu iyice belleyin ve belletin lütfen:

“Ýnsan yetiþtirmeyi bilmiyor ve bu iþi sevmiyoruz!”

“Makineleþmek
trrrrum, 
trrrrum, 
trrrrum! 
trak tiki tak! 
Makineleþmek istiyorum”

Doðu’da bir ilimize dýþarýdan birileri gelmiþ. Kadýnlarýn erkeklerden 3 adým geride yürümeleri dikkatlerini çekmiþ “Neden böyle?” diye sorduklarýnda “Adet böyle” cevabýný almýþlar. 
 Ayný kiþiler bir zaman sonra tekrar ayný þehre gidiyorlar. Bu defa da kadýnlarýn erkeklerden 3 adým önde yürümeleri dikkatlerini çekince yine “Neden böyle” diye sorduklarýnda “Teröristler yollara mayýn döþemiþ” cevabý geliyor.
           

Aslolan timsah ya da sýrtlan olmak deðil insan olabilmektir. Timsahýn gözyaþlarý da sýrtlanýn gülüþü de aslýnda insanýn gözyaþlarý ve gülüþüdür; çið insanýn gülüþü ve gözyaþlarý, ilkel insanýn gülüþü ve gözyaþlarý... Þunu iyice belleyin ve belletin lütfen:

“Kadýnlarýmýzý ne yazýk ki sevmiyoruz!”

“Makineleþmek

trrrrum, 
trrrrum, 
trrrrum! 
trak tiki tak! 
Makineleþmek istiyorum”

Dönem Rahmetli Özal Dönemi… Elazýð’a yeni bir yatýrým yapýlmadýðý gibi bir de mevcut kamu kuruluþlarýnýn bölge müdürlükleri Elazýð’dan alýnýp Malatya’ya verilmek isteniyor. Elazýðlýlar hem hükümete hem de Malatyalýlarý kayýrdýðýný düþündükleri Özal’a oldukça tepkililer.  O aralar televizyondan “Elazýð’a yaðan dolu ekili ve dikili alanlara büyük zarar verdi” þeklindeki haberi izleyen Elazýðlýlardan biri diðerlerine döner: “Ne olacak sahipsiz memleket dolu da yaðar taþ da” der.

Sahipsizlik kol gezmekte, adamý olan ikbale ermektedir. Varlýðýný kendi varlýðýna katarak, varlýk içinde varsýllaþanlar çoðaldý. Yokluðuna kendi yokluðuyla yoðurup daha da yok olanlar da ayný paralelde çoðaldý. Birileri zenginleþirken büyük bir hýzla, birileri de ne yazýk ki ayný hýzla fakirleþiyordu.

“Sahipsiz olan memleketin batmasý haktýr;

Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktýr.” diyen Akif’e selam olsun.

Doðal olan gitti, asýl olan yitti, bizim olan zayi oldu, öz olan harap oldu, bildiðimiz kayboldu, gördüðümüz heba oldu, inandýðýmýz dejenere oldu, öðrendiðimiz yapboz oldu, deðerlerimiz yalan oldu.