ÇİNGENELER ve KÜRTLER
Renkli
dünyamızın renkli insanlarıdır çingeneler.. Hint yarımadasından Asya yoluyla
Avrupa'ya ve dünyanın her tarafına yayılmışlardır. Yüzyıllarca azade ser bir
hayat biçimiyle , ayrı kolonilerde
barınmışlar ve aşağılanarak yaşamışlardır.
Sevimli
insanlardır. Ne kadar kabahat yaparlarsa yapsınlar kendilerini affettirmeyi ve
karşılarındaki insanları güldürmeyi becerirler. Türklerin toplum hayatında da
Çingeneler vazgeçilmez bir figürdür. Süpürgecilik,boyacılık,kalaycılık onların
geleneksel meslekleri olmuştur. Çalgıcılık doğuştan gelen bir yetenektir
Çingeneler için . Kin tutmazlar. Şimdi kavga etseler bir süre sonra barışırlar.
Hele bir dümbek sesi duymasınlar , Çingeneyi " göbek atmaktan" kimse
engelleyemez.
Onlarda
"Yarın ne olacak ?" endişesi yoktur. Kapalı kalmayı ve sıkıntıyı
sevmezler. Günü birlik yaşarlar.
Temizlik
ve düzenli olmak gibi bir dertleri yoktur.
Çingene
kelimesini sevmezler . Osmanlı zamanı söylenen
" Aslını inkar eden ya Kürt'tür ya Çingene " sözünün çağımızda geçerliliği de kalmadığına
göre şimdi Kürtler kimliklerine sahip çıkarlarken Çingeneler de kendilerine
"Roman" adını yakıştırdılar.
Çocukken
evde yalnız kalınca çok mutlu olurduk ve etrafı dağıtırdık . Eve dönen
annemizin sitemini hep hatırlarım . " Nedir bu evin hali ? Çingen çalıyor
, Kürt oynuyor. "
Milli
mücadele yıllarında Yunan askerlerine karşı ve hain Anzavur Ahmet isyancılarına
karşı yapılan mücadelede Biga'da Çingen Ali ve çetesinin hizmetleri çok
büyüktür. Yirmi sene sonra 1940'lı
yıllarda Biga'da sefilane bir şekilde yaşayan Çingen Ali'yi gören babam Komiser
Nurettin Bey'e "Bu adam Anzavur Ahmet'i vurarak bu memlekete hizmet
etmiştir " dediklerinde derhal gereğini yapmış. Polisler Çingen Ali'yi hemen berbere oradan hamama
götürmüşler,tertemiz çamaşırlar vermişler ve üzerine bir bekçi üniforması
giydirmişler . Karakola gelip gelip selam çaktığında belinde tabancası
ile zafer kazanmış bir kumandan
azametiyle dimdik duran Kuva yı
milliyeci Çingen Ali'yi babam da muhabbetle selamlamış .
Maraş'ta
şehre girecek olan Fransız askerlerinin karşılanmasında davul zurna çalması
için şehrin ileri gelen zengin Ermenilerinden Zilciyan'ın teklifine
Çeribaşı'nın ağzından cevap çıkmamıştı . "Ne oldu ,dedi Ermeni . Para az
mı geldi ? " Masanın üzerine bir kese daha altın boşalttı . Çingene
davulcu gözünü altınlarda ayıramıyordu ama "Evet" de diyemiyordu .
Ermeni kızgın bir şekilde " Davul
zurna ile Fransız askerlerini karşılayacağız . Para ise para daha ne istersin
?" dediğinde Çingene boynunu büktü " Olmaz Beyim ,dedi. Sen
anlamazsın . Bu mesele din meselesidir "
Bu vatana Çingenelerimiz bile hizmet ettiler.
Severim Çingeneleri .. Bu vatanda
yaşayan ve ihanet etmeyen insanları severim . Kürt asıllı vatandaşlarımız da
ihanet etmedikçe , bu bayrağa ve vatanın bütünlüğüne saygılı oldukları sürece
bu topraklarda mutlu olarak yaşamaya,sevilmeye en az bizim kadar hak
sahibidirler.
Çanakkale'de
siperlerde Türk kardeşleriyle beraber şehit düştüler. Sarıkamış Harekatında
Allahuekber dağlarında beraber donduk. Kız alıp verdik .Akraba olduk . Onları
kardeş bildik . Mudanya iskelesindeki anıtta Yunan'a ilk kurşunu atan ve şehit
oların isim listesinde Hamal Kürt
Hasan'ın adı var .
Bu
milleti oluşturan asıl unsur Türkler olsa dahi bizim kültürümüzde esas unsur
insandır. Osmanlı Devletinde safkan olarak acaba kaç Padişah vardır ? İkiyüz küsur Sadrazam'ın sadece üçte biri
Türk asıllıydı . 130 Milyonluk bir cihan devletinde yönetimdeki aktif unsur
olan Türklerin sayısı 20 milyonu geçmezdi. Cumhuriyet dönemi Cumhurbaşkanlarının
ırk özelliklerini araştırırsak Arnavut,Kürt ,Tatar vs. kimliklere ulaşırız.
Son
30 yıldır içimizdeki ırkçılar ve Kürtlerin arasına sızmış bir milyon gizli Ermeninin içinde piçleşmiş ırkçıların tahrikleriyle başımızda bir PKK ve
BDP belası çıktı. Bu aziz vatanın her yanında kökeni ne olursa olsun
insanlarımızın çalışma ve yaşama özgürlükleri var . Dilleri farklı olsa da aynı
İslami kültürün birer parçasıyız. Devletimize musallat olan ırkçı ve baskıcı
yanlışlıklar da birer birer telafi ediliyor. Yeni bir anayasa ve yepyeni bir
demokrasi anlayışı ile yeni bir dünya ile tanışıyoruz.
Irkımızla
övünmek hakkımız vardır ama bu hak hiçbir zaman başka ırkları aşağılama ve
kendimizi üstün görme hakkını bize vermez . Aziz dedelerimizin kanları ve
canları pahasına bize miras bıraktıkları bu cennet vatanda son olarak
kurduğumuz genç Türkiye Cumhuriyeti Devletinin güvencesinde yaşayan tüm
insanlar hangi kökenden olurlarsa olsunlar Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşlarıdırlar .
Ait
olduğumuz ırk mutluluğunun üzerindeki en büyük mutluluk da bence "TC
VATANDAŞI" olmak mutluluğu olmalıdır .