Cemal Şan’ın ‘kalp, ruh ve akıl’ Üçlemesi ve “Zeynep’in Sekiz Günü”
Cemal Şan’ın ‘kalp, ruh ve akıl’ üçlemesinin ilk filmi olan Zeynep’in Sekiz Günü’nü izlemiş, çok beğenmiştim. Özellikle Fadik Sevin Atasoy’un oyunculuğu beni çok etkilemişti. Renksiz hayatına renk katan bir karşılaşma ve birkaç günlüğüne de olsa büyük sarsıntılar yaşayan Zeynep… Ve yönetmenin bunu sahneye yansıtırken kullandığı teknik… Ve tabii ki Ali’nin arkadaşının evinde Zeynep’in söylediği şiir tadındaki sözler:
Bahçelerinde dolaşamıyorsam
Salonlarında, koridorlarında gezemiyorsam
Odalarında oturamıyor, balkonlarında kendimi bulamıyorsam
Dehlizlerinde saklanamıyor, burçlarında ağlayamıyorsam
Mahzenlerinde sarhoş olamıyor, mutfaklarında doyamıyorsam
Yorulduğumda sırtımı yaslayamıyorsam
Mutluluğumu tavan aralarına fısıldayamıyorsam
Nasıl fethetmiş olurum o kaleyi…
Ali’nin Sekiz Günü’nü izleyemeden Dilber’in Sekiz Günü gösterime girmiş. Zeynep’in Sekiz Günü’nü izledikten sonra, üçlemenin diğer filmlerinden beklentim çok arttı. Umarım her film Zeynep’in Sekiz Günü’nün üzerine bir şeyler koyarak ilerlemiştir.
Tuna BAŞAR
/ yirmidörtnisanikibindokuz
karşıyaka /