Kukla ile çocuğu eğlendirebiliriz, öğretebiliriz ve değiştirebiliriz demiş ve kukla oynatırken dikkat edilecek noktalara daha önce değinmiştim.

Bu kez gelen istekler doğrultusunda bir kukla oyununu sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu oyunu 3-6 yaş arası çocuğunuza oynatabilirsiniz. Ses tonunuzu iyi ayarlamayı unutmayınız ki inandırıcılığınız fazla olsun.

 

Birinci kukla sahneye çıkar. (Altı yaşlarında iki çocuk canlandırılması; Sahneye ilk çıkan kukla her zaman sessiz diğeri daha yüksek sesle konuşmalıdır. Bu hem oyunu dikkatle dinlemesine, hem alçak ve yüksek ses kavramını öğrenmesine vesile olacaktır.)

-Şşttttttttttt! Sessiz olun, bebeğim uyuyor. Uyanmasını istemiyorum.

Etrafına bakınır. Bir süre sessiz kalır. Diğer kukla gelir ve yüksek sesle “merhaba” der. Daha sonra aralarında şu konuşmalar geçer.

 -Şşşşttt … Hoş geldin… Fakat sessiz olmalısın!

-Neden sessiz olmam gerekiyor ki?

-Çünkü bebeğim uyuyor.

-Bebeğin mi uyuyor? Bu saatte bebek uyur mu? Henüz akşam olmadı ki?

-Bebekler akşam olmasını beklemez ki. Onlar büyümek için sık sık uyumak zorundadır.

-Peki, biz çocuklar da uyumak zorunda mıyız?

-Biz akşamları erken yatmalıyız. Daha çok uyumalıyız, daha çabuk büyümeliyiz.

-Ben sessiz olmayı sevmiyorum ama.

- Sevmesen bile bazen sessiz olmamız gerekir değil mi?

-Neden?

-Lütfen biraz daha sessiz konuşur musun? Ben sana anlatacağım. Bak şimdi senin baban akşamları eve yorgun geliyor değil mi?

-Evet…

-Peki baban dinlenmek için televizyon seyrederken, sen evde koşup, bağırıp, top oynuyor musun?

-Evet!

-Aaaa… Bu çok yanlış. Babanın dinlenmeye ihtiyacı var. Böyle yaparsan dinlenemez ki. Fakat sessiz olursan seni daha çok sever.

-Öyle mi?

-Evet. Bak mesela size misafir geldiğinde onlar sohbet ederken sen gürültü yapıyor musun?

-Yapıyorum.

-İnanmıyorum.

-İnan, inan, İnan!

-Şştttttttttt! Sessiz ol! Bebeğim uyanacak.

-Ben sessiz olamam ki. Geçen gün babamla sinemaya gittik. Işıklar kapandı. Ben “Işıkları açın!” diye bağırdım. Babam da bana kızdı. Sustum. Sonra film başlayınca babama bazı sorular sordum. Babam “Sinemada sessiz olmalıyız, yoksa filmi izleyenler rahatsız olur” dedi. Ben de söz verdim. Ama yine susamadım. Mısır yerken çok ses çıkardım, sonra su şişemi yere düşürdüm. Onu almak için uğraşırken koltuktan düştüm. Çok gürültü yaptım.

-Peki sonra ne oldu?

-Şeyyy… Beni salondan çıkardılar ve önümüzde oturanlar çok kızdı. Babam da sessiz olmayı öğrenene kadar beni sinemaya götürmeyeceğini söyledi.

-Çok üzüldüm. Peki sen hiç kütüphaneye gittin mi?

-Kütüphane mi? Kütüphane ne demek?

-Kütüphane aradığımız her kitabı bulabileceğimiz bir yer… Oraya gittiğimizde çok ama çok sessiz olmalıyız. Yoksa kitap okuyanlar rahatsız olur, dikkatleri dağılır.

-Kitap okumayı bilmiyorum ki ben!

-Olsun, kitapların resimlerine bakabilirsin.

-Öyle mi? Çok sevindim! Yaşasın! Yaşasın!

-Şşşşttttt! Lütfen bağırma!

-Fakat çok sevindim.

Bu arada bir ağlama sesi duyulur.

-Bak işte bebeğim uyandı. Çok gürültü yaptın.

-Ama sen daha çocuksun, hem de erkeksin, senin bebeğin olamaz ki!

-Kız kardeşimin oyuncak bebeği… Gürültü yapıldığı zaman ağlıyor ve sallamam gerekiyor. Yoksa hiç susmadan ağlıyor. Benim de kollarım ağrımıştı. Sen ağlayan bebekleri sever misin?

-Hayır, hiç sevmem! Ben sessizce oynayan bebekleri severim.

-O halde sen de gerektiği zaman sessiz olmalısın.

-Söz veriyorum sessiz olacağım.

-Hadi gidip bebeği sallayalım sussun. Kardeşim bebeğinin ağlamasına çok üzülür.

-Peki hadi gidelim…

-Hoş çakalın, biz sonra yine geleceğiz tamam mı?

Kuklalar sahneden ayrılır.

Kukla oyunundan sonra çocuğunuza şu soruları sorabilirsiniz?

1.      Kukla arkadaşından neden sessiz olmasını istiyor?

2.      Nerelerde sessiz olmalıyız?

3.      Kütüphane ne demektir?

4.      Bebek ve çocuklar neden daha çok uyumalıdır?

Bu kukla oyunu küçük yaş çocukları için. Yaş grubunu göz önüne alarak istediğiniz her bilgiyi akılda kalıcı olacak şekilde kukla ile öğretebilirsiniz. Sizlere kuklalar hakkında bilgi verebildim ise ne mutlu bana…

Kuklanın sihrini keşfetmeniz ümidiyle…

( Kuklanın Sihrini Keşfedin --3-- başlıklı yazı F.Ç.Kabadayı tarafından 12.02.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu