İnanan insanlar için doğruya ve en güzel ahlaka özendirmek önemli bir sorumluluktur. Bir müminin, tavırlarına ve ahlâkına benzeyebilmek için çaba göstermesi gereken insan ise, Kur’an ahlâkı ile ahlâklanmış olan Peygamberimiz(sav)'dir.
Peygamber Efendimiz (sav), Allah'ın insanlık için gönderdiği son
peygamber ve son hak kitabı olan Kur’an-ı Kerim’i vahyettiği, güzel ahlakı,
takvası, Allah'a olan yakınlığı ile insanlara örnek kıldığı resûlu/elçisi.
Ümmetinin zorluk çekmesi, Tevbe Suresi’nde ”…sıkıntıya düşmeniz O’nun gücüne giden, size
pek düşkün, mü'minlere şefkatli ve esirgeyici olan bir elçi gelmiştir.” ayetiyle
haber verildiği üzere onun gücüne
gider; O müminlerin dostu ve
yakınıdır.
Rabbimiz’in, "Gerçek şu ki, Biz senin üzerine 'oldukça ağır' bir
söz (vahy) bırakacağız" (Müzzemmil Suresi, 5) ayetiyle de bildirdiği
gibi Hz. Muhammed (sav)'in sorumluluğu oldukça önemlidir. Allah'a olan kuvvetli
imanı ile bu sorumluluğu mükemmel bir şekilde yerine getirmiş, insanları
Allah'ın hayat veren yoluna, hidayete davet etmiş ve çağrıya icabet eden samimi
insanların yolunda ışık olmuştur. Yüce Allah O'nu kıyamete kadar insanlığa peygamber kılmıştır.
Peygamberimiz (sav)'i görmemiş olmak, ahirette onunla yakın olabilmek
için elimizden gelen çabayı en fazlasıyla göstermekten bizi alıkoymaz. Çünkü Kur’an
ayetlerinden ve hadis-i şeriflerden onun örnek kılınan güzel ahlakını tanımak
mümkündür:
Andolsun, sizin için,
Allah'ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için Allah'ın
Resûlü'nde güzel bir örnek vardır. (Ahzab Suresi, 21)
Peygamberimiz (sav)'in izinden giden samimi müminlerin, tüm insanlara
güzel ahlâkları ile örnek olmaları ve onları güzel ahlâka davet etmeleri
gerekir. Uyarmak, hatırlatmak, korkutmak ve müjde vermek müminlerin de
görevidir ancak hidayeti verecek olan yalnızca Rabbimiz’dir.
Kuran ahlâkının günlük
hayata nasıl geçirileceğini, Peygamberimiz (sav)'deki güzel örneklerden öğreniriz.
Peygamber Efendimiz(sav)'in hangi koşulda hangi davranışta bulunduğunu
öğrenerek ona benzemeye çalışmak ve samimiyette, tevazuda, temizlikte, imanî
coşkuda onu örnek almak gerekir. Günümüzde pek çok insan, toplumda tanınan ya
da farklı olan kişileri kendisine örnek alır. Oysa, özenilmesi ve benzemeye
çalışılması gereken insanlar, Peygamberimiz (sav) ve takva sahibi olan diğer
peygamber ve elçilerdir.
Rabb’imiz, Kendisine ve Resulüne iman eden, peygamberi izleyen ve onu savunup
destekleyen müminlere kurtuluşu müjdeler.
… Ona inananlar,
destek olup savunanlar, yardım edenler ve onunla birlikte indirilen nuru
izleyenler; işte kurtuluşa erenler bunlardır. (Araf Suresi, 157)
Peygamberimiz(sav)'i desteklemek de, ancak Kur’an'a tabi olarak, O’nun
gibi Kur’an ahlâkını yaymaya çalışarak ve O’nun üstün ahlâk özelliklerini
kazanmaya çalışma gayreti ile mümkün olacaktır. Bu çabayı gösteren samimi
müminlere, Rabbimiz de yardım edecek ve yollarını açarak, onlara başarı
verecektir. En büyük ödül de Peygamber Efendimiz (sav) gibi, Allah’ın sevgisini,
rızasını, ve rahmetini kazanmak olacaktır.
"Kim bir müslümandan dünya kederlerinden bir keder
giderirse Allah ondan ahiret günü kederlerinden bir keder giderecektir. Kim de
müslümanı örterse Allah onu dünya ve ahirette örtecektir. Ve kim bir fakir
borçluya kolaylık gösterirse, Allah ona dünyada ve ahirette kolaylık
gösterecektir. Kul, (din) kardeşinin yardımında olduğu müddetçe Allah da onun
yardımcısıdır. Kim bir yola giderek onda ilim ararsa, bu çalışması sebebi ile
Allah ona Cennet'e giden bir yolu kolaylaştıracaktır…” (İbni Mace/ 1. cilt/ syf.389)
Peygamberimiz(sav)'in insanları Kur’an ahlâkına yaklaştıran ve
kalpleri imana ısındıran sevgisi, ince düşüncesi ve şefkati, bizlerin de kazanmamız
gereken önemli özelliklerdir. Bu ahlâka sahip olmalı, müminlerle beraberlik ve
dayanışma içinde yaşamalıyız; birbirimizin ‘din kardeşleri’ olduğumuz gerçeğini
unutmadan…
"Kişi, müslüman kardeşini severse, onu sevdiğini kendisine
bildirsin." (Mikdam ra). Ebû
Dâvud.
Fuat Türker