Yine

Yine yalnızlığa bırakır gün kendini.

Herkesin bir olduğu yerde, ben hiç bir şeydim “kimsesizdim”

Ve savunmasız; alacaklıydım hayattan!

Asla dizine yatacak kadar bir güç bahş eylemedi adamlığıma…

Bu yüzden aksi, nalet, birçoğunun gözünde beş para etmez bir adam oldum.

 

Oysa savaştan çıkmış bir yüreğe sahiptim.

Hep sevgiyi aramakla geçti zamanım.

Tam buldum dediğimde, inerse yüzüme bir tokat, elbet bükülür dudaklarım.

Kaçarım herkesten ve her şeyden.

 

Telaşlarım avuntularımı kamçılayacak kadar narsis.

Her uyandığım yabancı oda, silmek ister hafızamdan geçmişi.

 

Bakma bön bön bilâder, felsefe yapmak değil derdim.

Geçmiş geçirdi caizse tabiri kol gibi!

Korkularımın nedenleri oldu hep,

Yarı yolda bırakıldığım çokça gün,

Seviyorum deyip, öpen koklayan çokça ten.

 

Hak verdiriyor Can Baba’ya “Bağlanmıyorum”

Daha doğrusu bağlanamıyorum.

Ancak böylede bitmiyor be zaman.

Hiç tanımadığın bir hayaleti, dini sever gibi sevmek yerine

Karşımda bir adam ya da bir kadın olsaydı.

Hiç fark etmez!

Kendimden konuşamasam bile,

Genel evleri konuşsaydık

Hiç uğruna ota boka dolanan çocukları anlatsaydım.

Tacizleri alt eden cümleler dokunsaydı dilime.

 

Tüm bunlar yalnızca bir hayalet.

Sürekli aklımda, yanımda değil…

Korkuyorum…

 

Karşımdaki pek çok insan;

Genel evi dediğimde, egolarına yenilecek kadar aciz.

Ot dediğimde insanları zehirleyecek kadar şerefsiz.

Taciz dediğimde ağızlarının suyu akacak kadar adiler.

 

İşte bu yüzden yalnızım.

Ellerim bu yüzden titriyor bunları yazarken.

Hiç olmadık zamanlarda gözlerim doluyor,

Utanmıyorum ağlamaktan fakat

Bir halta yaramıyor ki gözlerimdeki yağmurlar

Arındırmıyor ki kirleri…

 

Ülkeyi bölmenin yollarını arayan birileri hala var

Hala var organ mafyaları, hırsızlar, gaspçılar…

Ve ben tüm bunlar için bir şey yapamıyorum.

Beklide haklılar “beş para etmem ben”

 

Salı veriyorum aklımın iplerini.

İçimden çözülüp gidenler, böyle ıssız bırakıyor beni.

Dizlerim çocukluğumun izlerini taşıyor.

 

Öyle uyanmak için;

Senin gibi…

Çocuk…

 

Nelerden vazgeçerdim bir bilsen?

 

Şah dile gelirdi, şeyhler pervane olurdu etrafında

Sana en kaliteli şekerleri hediye ederlerdi.

Pır pır ederdi yüreğin, bir uçan balon uğruna.

Kırmızı kontra pedallı bisikletinle gezer, misket oynardın sokaklarda.

 

Böyle olunca daha çok severdim seni.

Ama şuna inan, seninle cam kırıp, ben yapmadım diyen insanlar o zamandan beri var.

İşte bunu anladığın zaman

Bu güne erdin çocuk.

 

Büyüdüm!

Yollar, insanlar, çocuklar ve evler büyüdü.

Şimdi duyguları alt üst edilen bir adam bırakıldı geriye

“hep yenilen”

Güle güle çocukluğum

__________-özür dilerim öğretmenim

Ben büyüdüm

Üzgünüm..

 

 

“özür dilerim öğretmenim”

10.03.2012 Ardahan

Aşk ile…

Emrah Sağlam…

 

 

 

( İçindeki Çocuğu Kaybetme Demiştin Öğretmenim başlıklı yazı Emrah Saglam tarafından 15.05.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu