01.01.2012 tarihi itibariyle Genel Sağlık Sigortası kapsamında bütün sağlık sistemleri bir çatı altında toplanmış oldu. Birçok kişinin şimdi bile bundan haberi yoktur eminim. Daha doğrusu ne olduğunun bilincinde değiller. Nasıl olsunlar ki, çıkıp da bir Allah'ın kulu anlatıyor mu ne olduğunu? Hadi biz internetten bakıp araştırıp, sosyal ağlarda denk gelip bilgilenebiliyoruz, ya bu kapsamın içine alınıp sözde korunaklı hale gelecek olan yeşilkart sahibi yaşlı ninem, dedem ne yapsın? Kimden öğrensin? Okuması yazması da yoksa hele !
Vah ki ne vah!
Ah gidinin sosyal devleti, devlet burda da sosyal'in nerede acep.. YAL/ın içine mi batırdılar seni SOS niyetine!? Ne de olsa karşınızda koyun var değil mi, vurun abalıya, vurun, basın kırbacı!
Karşı çıkınca adımız muhalefetlik, nankörlük oluyor. Sorsan gelmiş geçmiş en iyi dönemi yaşıyor Türkiye. Hatta yurtdışı ülkeleri bizi konuşuyormuş. Ciddi yazıyorum ya hu! Bizi bizi!
Dünya'nın gelişmiş 2. ekonomisine sahipmişiz biz. Enteresan değil mi? Nedense bize hiç yansımıyor bu gelişen ekonomi.. Yansımıyor dedim az önce, pardon! Yansıtılıyor ya, nasıl atladım o kısmı. Para gani bizde, devlet baba sağ olsun bizden almanın derdinde, fazlalık olmasın diye. Doğalgaza zam, elektiriğe zam, motorlu taşıtlara zam, benzine zam, kendilerine iki günde çıkardıkları %40lık maaşlarını iyileştirmek için zam, danışmalarına yazık çok yoruluyorlar gece gündüz verin onlara da bir zam her zaman yapılmıyor nasılsa yapılmışken tam olsun! İşte böyle saymakla bitmeyen zam-cıklar. Maaşa yansıyan ne peki? - Hiç- Gülünç. Ağlanacak halimize gülelim haydi. Şimdi konum aslında bu değil. Sigortam nerde? Eğer diğerlerine girersem asıl anlatmak istediklerim gölgede kalır. Diğerlerini bilahere alırım ele. Yazılacak çok şey var ne de olsa.
Genel Sağlık Sigortası ( GSS) bana ne kazandırdı bunu sorgulayalım öncesinde, sonrasında kaybettirdiklerine değinelim ki, öncelik yine iyinin olsun.
- Bütün sigorta kolları birleştirildi. Artık sen SSKlısın, Bağ-KURlusun, yok efendim yeşilkartlısın diye bir şey yok. Sözde yok şimdilik söylenen o.
-Burada kazançlı çıkılan taraf yeşilkartlıların hakir görülmeyecek olması. Başka değil. Bir de mal varlığı olduğu halde fakirim deyip yeşilkart sahibi olamayacaklar o kadar.
Olumsuz tarafları ise;
- Benim evime giren gelire göre ne kadar ücret ödeyeceğim. Şöyle ki kısa bir hesaplama ile
asgari ücretin üçte birinden asgari ücrete kadar olduğu tespit edilenler için,yani 295,50 Tl ile 886,50 TL arasında olanlar için
886,50 TL /3 = 295,50 TL x % 12 = 35,46 TL
asgari ücretten asgari ücretin iki katına kadar olduğu tespit edilenler için, 886.50 ile 1.773.00 TL arasında olanlar
886,50 TL x % 12 = 106, 38 TL
asgari ücretin iki katından fazla olduğu tespit edilenler için 1,773.00 TL den fazla olanlar için
886,50 TL x 2 = 1,773 TL x % 12 = 212,76 TL gss primi ödeme yapacaklar
Bunların haricinde bir de şu var ki; diyelim ben 26 yaşındayım üniversite okuyorum, okuduğum için ailemin sigortasından faydalanıyorum. Devlet diyor ki : "Hooopp!! Dur orada bakalım! Ben seni ancak 25 yaşına kadar ailen üzerinden tedavi ettiririm. Kız çocuğu olsan da farketmez bu. Git evlen kocan baksın o zaman. Sürekli hastalığın varmış, orası beni bağlamaz. Gelirin belli öde parasını ol tedavini. NOKTA! İtiraz hakkın da yok bu arada. Biz ne dersek o!
E çalışmıyorum. Yeni mezun oldum. İş bulamıyorum. Girdiğim yer ise sigortalı değil ya da part-time.
"Çalışmıyorsan, kardeşlerin çalışıyor, onların geliri var. Ben eve girene bakarım. Sigortasız çalıştığınsa beni ilgilendirmez, bankadaki GSS taksitini iki kez üst üstte ödemezsen provizyon hizmeti alamazsın. Uyarıyorum. Bir de faiziyle ödeyeceksin, şimdiden söyleyeyim.!" Tehdit ediyor yani devlet sizi. Siz ne yapıyorsunuz peki?
Vardır bir bildikleri diye düşünüp, çekiliyor musunuz köşenize? Haberiniz yok tabi SGK açığından. Nasıl kapatmanın derdine düştüler de yeşilkartlıyı düşünüyoruz oldu bunun adı.
İyi de neden kardeşim benim GSS prim borcumu ödemek zorunda, ben işsizsem. Zaten yük olurken, neden bir de böylesi bir yükün altına girsinler. Yazık değil mi benim de bir gururum yok mu! 3 çocuk diye ortalıkta nara atarken, böyle mi koruyacaksın ülkendeki genç nüfusu. İntihar eden edene atanamadıkları için görmez misin! Gidenlerin yerine doldurmak için mi bunca çaban??
Üniversite oku, yetmedi kendini geliştirmek için sertifikalara dünyanın parasını yatır, part-time çalıştığın işlerin parasını yola dök, KPSS'ye yıllarını ver stresle atanmayı bekle. Ailen ve akrabaların sana bir baltaya sap olamadın gözüyle bakarken ezil! Hatta söz hakkın dahi olmasın. Sonra da tedavi olmayacağım halde her ay prim parası yatır! En düşük 35 lira. Yeri geldiğinde 5 lira bulamayan yurdum genci, bir de böylesi zulümle karşı karşıya.
Bu arada benim zamanım Eylül ayının 23'üne kadar. Sonrası Allah kerim. Hastalanmamak için iyi beslenmek, strese girmemek gerek, ama gel de bu koşullar altında düzelt düzeltebilirsen hem fiziksel, hem ruhsal sağlığını.
Unutmayalım ki biz gelişen bir ülkeyiz diye boşuna yıllardır avutuluyoruz. Bakın memura verilecek zammın birazı dahi Yunanistan yapabilir bizi(!) Hadi memuru geçtim de, ya hu arkadaş bari emekliyi gör be! İnsanlar bari yaşlılığında son günlerini yaşarlarken refah içinde gitsinler öteki aleme. Daha fazla devam etmek istemiyorum artık..
Hadi iyi uykular Türkiye, durmak yok zama devam!
*
*
*
Sevinçli
*****
Bu yazımdan dolayı beni de ergenekoncu ilan edip, kodese tıkarlar mı acaba??