Kitap alıp, okuduğumda çok şaşırırdım. Yüzlerce sayfalık yazıyı konuyu bölmeden anlatması yazara karşı hayranlık duygusu oluştururdu bende. Hatta böyle kişilerin insanüstü varlık olduğunu dahi düşünürdüm. Yada sadece bir kişi yazmamıştır bunu, birden fazla kişinin yazımıyla ortaya çıkmıştır bile demişliğim. Bizler ortaokulda türkçe derslerimizde kompozisyon yazarken nereden başlayacağımızı, giriş-gelişme-sonuç bölümünün neyi ifade ettiğini, yanımızdaki arkadaşımızdan fikir hırsızlığı yaparak meydana getirmeye çalışırken, birilerinin çatır çatır yazıyor olması ve benim o yazıları gıpta ederek okumam bir yandan da hırsa neden olmuştu içimde istemsiz. Lisedeyken de en sevdiğim dersin edebiyat olmasına rağmen kompozisyon yazılılarından nefret ederdim. Zoraki karalardım bir şeyler. En düşük 70 alırdım ya, nasıl olurdu bilmem :)
Hocalarımız ilkokulda okuma yazmayı öğrenmeden söylemeye başlamışlardı bolca kitap okumamızı. Bu şekilde hem kelime haznemiz artacaktı, hem seri ve akıcı konuşabilecektik hem de yazılarımız daha bir başarılı olacaktı. Kendimize has bir üslubumuz belirecekti sonrasında.
Kitapları seviyordum zaten. Hatta hayalimdir ki odamın 3 duvarı kitap bir duvarı pencere olsun ve penceremin önünde çiçekler, masa ve bir sandalye. Şimdilik 5 raflı kitaplığımdan en üstü kpss soru bankası ve konu anlatımları, ikinci kısım romanlarım ( daha okumadılarım var maalesef) , geri kalan kısımlar ise kardeşlerime ait.
Lisedeyken teneffüslerim kütüphanede geçerdi. Sevdiğim yazarlardan Reşat Nuri Güntekin'in her hangi bir kitabını başkası almadan ben aldığımda gözlerim ışıl ışıl dönerdim sınıfıma. Ders zili çaldığında bile öğretmen gelene kadar düşürmezdim elimden. Kütüphanede görevli öğretmenin adımla hitap ettiği günü ise hiç unutamıyorum. O ne mutluluktu benim için. Zaman sonra deneme yazmamız gerekti öğretmenin ödevi ama deneme hakkında hiç yazı okumamıştım bile. Az bir araştırmayla Monteigne ve Nurullah Ataç'ın birkaç yazısını okudum. Bizlerin basite aldığı masa, silgi, kalem.... onların kaleminde devasa bir ürün haline gelmişti sanki. Ben de en sevdiğim malzemeyi aldım elime, kitap... Öğretmenim çok beğenmişti. Bu bende bir şevk oldu ki sormayın gitsin, bir de 100 (yüz) alınca bunun üstüne :)
Çok sonraları bıraktım yazmayı bazı nedenler gereği. Arada günlük tutardım, onu da bıraktım; sonra birileri okur diye..
Günlük tutmaya sebep ise, İpek Ongun'un "Bir genç kızın gizli defteri" adlı kitabı vesile olmuştu.
Bir gün, annemin işyerinde bilgisayar odasına girdim, araştırmam gerekenler vardı. Orada "Negatif limanlardan pozitif sulara" adlı Oğuz Saygın'ın kitabını aldım elime. Sonra rica ettim ve verdiler. Zaten kişisel gelişim tarzı kitaplara oldum olası düşkündüm. Bir maddeye denk geldim ki, işte o an bana çok şey kazandırdı.
" Birisi bir şey yapabiliyorsa, bunu sen de başarabilirsin!"
Evet bunu ben de başarabilirdim. Benim okuduğum yazarlardan ne farkım vardı! Onlarda yazmayı annelerinin karnında öğrenmemişti değil mi :) O gün bugündür ufak tefek bir şeyler karaladım, şiirler yazdım, paylaştım. Etkinliklere katıldım. Şimdi de katılmış olduğum dört tane yarışma var. Maksat ödül kazanmam değil, sadece yazmak.
Yazmanın lezzetini almışım bir kerei, bırakır mıyım onu tadı damağımda.
Kendimi soyutladığım, başka bir kılığa büründüğüm, rahatça ifade ettiğim, konuşurken söyleyemediklerimi kelimelere döktüğüm kısacası özgür olduğumu hissettiğim tek yegane varlığım; yazmak!
"Yazıyorum, o halde varım!" dersem Descartes amcam kızmasın bana :)
Evet arkadaşlar, okuduğunuz bu yazıyı aslında sizler de yazabilirsiniz, bakın ben yazdım, oldu !
** *
*
*
Sevinçli
:)
(
Yazdım Oldu başlıklı yazı
Sevinç A. K. tarafından
25.05.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
