Biz sizinle aynı asmanın farklı dallarında usul usul sallanan üzüm salkımlarıydık.Hem aynı dalda sallanan, hemde birbirini hiç tanımayan üzüm salkımları...
Ta ki hayat , bizim özümüzü sıkıp posamızı atana kadar...
Posamızdan ayrılıp en saf halimizle kendimizi sürahiye dolmuş halde bulduk.Bir zaman birbirinden habersiz aynı asmanın misafiri olan üzümler şimdi birbirine karışmış biçimde aynı sürahideydi işte...
Bizi birbirimize karıştıran kader , şimdi de bizi farklı bardaklara doldurdu. Fakat artık son zerremize kadar birbirimize karıştığımız için ayrı gibi göründüğümüz farklı bardaklarda aslında birbirini tamamlayan bir bütündük.
Geçen zaman bizi üstü kapalı umutlarla o kadar bekletti ki artık tadımız üzüm suyundan şaraba dönmekteydi.
Biz, birbirimize o kadar bağlanmışız ki kopan tesbih boncukları olup dünyanın dört bir tarafına dağılsak bile aynı anıların ipinde birleşir, umutlarımızla yeniden düğümleniriz.Çünkü sizi tanıdığımdan beri "dost" kavramı benim için artık sadece bir süt markası değil.Dostluk kavramı sizinle yeniden işlendi kalbimin zil çalan eteklerinde.
Bir yerde duymuştum : " İnsan birlikte eğlendiğiyle arkadaş, birlikte ağladığı ile dost olurmuş." Biz; yeri geldi gözlerimizin vanalarını açtık birbirimize , yeri geldi tutamadığımız kahkalarımızla sokaklarda nice kararmış kalplerin sinsi bakışlarına maruz kaldık.
Şu halde siz benim arkadaşım , dostum , sırdaşım...
Şu halde siz benim annem,babam,memeleketim...
Her halde siz benim her şeyim oldunuz.
Ve birbirimizden gurbette ne kadar ömrümüz geçerse geçsin, dostluğumuz geçen zamanın inadına, şarap misali yıllandıkça değerlenecek. Çünkü hakiki dostluk eskimez , antikalaşır.
Sizinle farklı yerlerde geçse de ömrüm , kalbim ve ruhum hep sizinle olacak ve ben dostluğumuzun bir şarap gibi yıllanmasını izleyeceğim anılarımızın köşesinde.
Ve bir gün hayat bizi yeniden bir araya getirecek.
İşte o gün geldiğinde bardaktaki şaraplar tekrar sürahiye boşalacak ve hayatın bizi buğulu zamanlarla sınadığı sınavımızı geçtiğimiz için karnesi beş dolu öğrencilerin coşkusu kaplayacak içimizi.O gün bir kere daha anlayacak birbirimizi unuttuğumuzu sanan yüzler ;
hakiki dostlar asla unutulmaz !
O gün gelene kadar umut pencerelerimi açıp gönlümü ferah tutacağım.Sizinle ilgili unuttuğum tek şey "sizi unutmam gerektiği" olacak.
Dostluk yalan diyenleri yalanlayan dostluğumuzun baki kalması dileğiyle...