“Sabrım yalınkılıç;

artık bu deryalarda umuda dair

mecra kalmadı…”

 

Avuçlarımı kızıl kana bandığım

günden beri direnmenin

sığınmacı hükmündeyim

 

Diyorum/ki!

umuda tüllenen çiçekler

kaç öfkeyle yüreklerinden

tutuştu yangın dilinde

kanmak baştan aşağı

yanmaksa solungaçların

duman körüğünde sınavı

 

Şekilsiz ölü değilim;

kaderim kimin elinde/ki

her dediği olay…

her dediği karnaval

gırnata/zurna

şakşak…

 

Gül alıp satmanın zamanı geçti

şimdi insanlar satılıyor mezatta

diline açlık kınası sürülmüş

pecmürdeler…

 

“Zulümhane diye sunulan ötekileştirmenin

elbet vardır berisi…”

 

Kızılcık şerbeti içtiğimizden beri

dalında kuruyor hüzün…

 

Ağlak bir gülüşe demirçelik

günebekanlar evladır…

 

Şiirgen yaraların

merhemi şu betimler

karalar olmasa akta olmaz

gönül ektiğimiz tarlalarda

 

Ve biçilen!

ömür teranelerinde

iki dirhem karanfil keser

tuz basılan yarayı…

 

Gül alıp satmanın zamanı değil…

gül yağı revaşta artık…

 

 

( Karanfil Kokuyor Hüzün.”gül Alıp Satmanın Zamanı Değil”! başlıklı yazı prens tarafından 9.06.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu