Ah gidi kınalı kuzum.. Gözümden sakındığım, tenine zarar gelecek diye pamuklara sarıp sarmalayıp uyuttuğum.. Saçının bir tek teline kurban olduğum.. Dişimi tırnağıma takıp; yemeyip yedirdiğim içmeyip içirdiğim.. Yavrum! Asker oğlum.. Vatanın bekçisi yiğit oğlum! Sana emanet edildi şimdi bir sınır.. 
  Nasıl da cesurdun, gözü pek idin sen bir bilsen.. Kimseciklerden korkmazdın. Mahalleli  bir uyuşuk köpekten korkar kaçardı da sen alıp beslemiştin hani. Şimdi o köpek nasıl da büyüdü, yolunu gözler oldu senin. O bile arıyor yokluğunu. Sen varken havlarmış meğer, şimdi suskun..
 
  Ninnilerle büyüttüm ben seni  a oğul.. "Askerlere gidesin e.. ee.. ee.." diyerekten aşıladım içine vatan aşkını.
"Büyüyünce ne olacaksın?" diyenlere " Asker olacam ben! " dediğinde, göğsüm nasıl da kabarırdı babasız büyümüşlüğüne inat! Öyle ya, sen de şehit oğlusun, taşıdığın kan asil mi asil dolaşan vücudunda.
 
  Sünnet düğünü edemediydim sana, hep içimde bir ukdedir ki sorma. Atın üzerinde de gezdiremedim hiç bayramlarda seyranlarda. Bisiklet istemiştin komşunun oğlundan görüp " Ana bana da pisiklet al, ben de seni gezdireyim." demiştin ya boyuna bakmadan.. Alamadıydık işte oğlum, ne edelim yani parasız kaldıysak o zamanlarda. 
 
  Ağlamazdın ama hiç.. Biri öğretmiş bunu sana, kimden duyduysan artık " Erkekler ağlamaz mı?" diye sormuştun bir keresinde. "Ağlar, hem de öyle bir ağlar ki!" demiştim ben sana, " Ama  Hikmet amcalar oğluna erkek adam ağlamaz demişti." demiştin.. 
Öylece susakalmıştım bilmişliğin karşısında.
Çok zekiydin, pek bir kıvrak zekalı, mizahçıydın.  Herkes pek bir severdi seni, her tanıyanda ayrı bir tat bırakırdı sohbetin.
Okudun.. Yatılı sınavlar kazandın.. Anacığının yün kazakları ile yün çorapları ile ömür tükettin soğuk odalarda bir başına. Sarılıp uyurmuşsun, öğretmenin haber etmişti.  Bir de ağlarmışsın ya işte , bak onu da duydum içten içe.
 
Çocukluk aşkın Halime, bu aralar pek sık uğrar oldu bizim eve. Yardıma geliyor anasından zar zor izin alarak.  Babası başkasına verecem diye ısrarcı olsa da Halime evden kaçarım demiş. Daha da kimse laf söz edememiş. Pek hanım kız bu Halime. Tam ailemize layık bir gelin.. Eline işini al da, sünnetinde edemediğim düğünününü bunda edeyim, telli duvaklı.
 
Bak bir de mendil işlemiş, mektubun içine iliştir dedi, gönlü var bu kızın da sende. Başkasına meyillenme e mi oğul. Tez evvelinden bitir okulu da gel haydi. Sevdiceğin bekliyor seni  gözleri yollarda.
 
O gece uyuyamadıydım, ne tez de geçiverdi günler sensiz ve sessiz öylece. Öyle de değildi ya işte geçti gitti bir şekilde. En sevdiğin yemekleri yaptım 3 gün evvelinden başladım hazırlığına. Sarmalar sardım, baklava açtım, bir de  gözleme severdin ya onu da Halime ben yaparım diyince elleşmedim hiç. Pek de hamarat gız gördün mü.. Bizim Çomar bile bir değişik baktı bana bugün. Hissetti besbelli o da geleceğini.
 
Ne de  yakışmış sana asker üniforması. Bu günleri de gördüm ya ölsem de gam yemem artık. Babanın kanını yerde bırakmayacaksın ya, düşmanları yok edeceksin ya ben gibi mutlu bir ana var mıdır daha bu alemde. Besleyip büyüttüğüme deydin ya oğul, var mıdır benden  daha mutlusu... Alnımı kara çıkartmadın! Helal olsun sana sütüm! Helal olsun onca emeğim! 
 Halime'yi istemeye gitmiştik yanımıza büyüklerden muhtarı da takıp. Babası biraz mırın kırın ettiydi emme, sonradan razı geldi. Bulmuş aslan gibi asker adamı vermeyecek miydi bir de! Sözünü de taktık. İki aya kalmaz düğünü de ederiz evelallahın izniyle. Eksik çeyizini tamamlamanın gayretinde şimdi.
 
 Dün gece  içime bir ürperti girdi can yavrum. Kabusla uyandım sabaha karşı. Hayrolsun dedim ama ne bileyim halen korkusu var bir yandan. Epey de vakit oldu sesini duymayalı. Zaten yüzüne hasretim Halime desen süzülüyor sıkıntıdan.
 Muhtar geldi öğlenlin kapıya. Suratı pek bir asıktı. "Ne oldu mıhtar" dedim, "Hayr mı şer mi?"
Gördün mü bak muhtarlar da ağlarmış hem. 
"Başın sağ olsun " dedi evvelinde, şehidinin ruhu şâd olsun" bir de..
Yıkıldım, başımdan aşağı kaynar sular dökselerdi de duymasaydım  ben o sözleri. Ben ölseydim de girseydim yerin bin kat dibine. Daha evlatlarını görecektim ya ben senin. Hem beni düşünmezsin de Halime kızı da mı düşünmezsin hiç oğul! Nasıl bırakıp gittin bizleri böylece boynu bükük bir şekilde. Şimdi kan ağlıyor ananın yüreği.. Beklerken el kapılarında sessizce şimdi ciğeri parçalanıyor ya her asker gördüğünde.
 Bir şerefsizin kurşununa yenik mi düştün sen!  Bir leş öldürmüşsün ya, benim oğlum bir leşin uğruna mı gitti askere!
"Sen şehit oğlusun yazıktır incitme atanı" diyen Akif'i de mi umursamadın hiç incittin beni şimdi.
Bilirim oğul bilirim, bilirim ya işte baban da Çanakkale'de şehit olduydu..
"Ey şehitoğlu şehid isteme benden Makber,
Bak sana avucunu açmış duruyor Peygamber…" 
Mehmet Akif bu şiirleri size mi yazdıydı bunu bilemedim işte.
 
Hiç tasa etme oğul. Bizler iyiyiz. Benim dert yandığım keşke bir değil bin oğlum olsaydı da şehit gitseydi bu vatana! Keşke her evlat sen gibi mertçe yiğitçe çıksaydı düşmanının karşısına! Yüzümü yere koymadın oğul.. Hakkım daima helaldir sana! Daima..
 
Cennet kokusu da sarmış ya seni, daha ne ister bu anacağızın. Bekle beni oğul, bu acıyla en yakın zamanda yanındayım, sarılacağım sana doyasıya, öpeceğim kömür karası gözlerinden, çekeceğim içime kınalı saçlarının tertemiz aromasını.. 
 Bak nice vatan evladı var hem sen gibi. Bugün 8 evladımız şehit olmuş, yarınsa onlar bir hiç!!
Olmadı ben de giderim askere, yine de vermem vatan toprağımın bir parçasını kimselere!
Gözün arkada kalmasın oğul, bekle bizi ahirette..
*
*
*
*
Sevinçli değil bu defa :(
 
Not : Teröre lanet etmekten ne zaman bıkacağız artık!!!
Şehidim.. Şehidim.. Ruhun şâd olsun.. Rabbim geri de kalan ailene, sevdiklerine sabırlar ve de dayanma gücü ihsan etsin.. Bütün asker kardeşlerimizi de sağ salim yuvalarına dönmeyi, kavuşmayı nasip etsin..
Ağlamayacağım!
İnatla güldürmeyeceğim o şereften yoksun adi leş kargalarını!
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
( Ölmeyen Şehidime başlıklı yazı Sevinç A. K. tarafından 19.06.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu