Bazen karanlığı ardına alıp
Miş-li zamanlara amansız bir yolculuktur,
Dokunamamak,
Hissedememek,
Ayrı bir bedende nefes almaktır.
Özlediğinde yanmaktır,
Gittiğine ağlamaktır,
Aşk.
Yırtmaya kıyamadığım bir mektuptur,
Resim bazen,
Bazen de aradan yıllar geçse de hatırasını sakladığımız
Sevilenin ilk mesajıdır telefonda bekleyen.
Çoğu zaman yanıltır hisler,
Ağlatır b/öyle.
Sonra
Y/akar zaman.
Gidenin son gülüşü ve son bakışında saklı anılar,
Derinlerde hüzün yağmurlarına vesile olandır.
Bir gün daha böyle kapattı gözlerini
Ay giymiş entarisini
Şaşalı bir hüzünle üstüme geliyor.
Oysa tusunamiye kapılmış bir gemi
Van'da enkaz altında kalmış bir depremzedeyim şimdi.
Neyim kalmış!
Neyimi alabilirsin ki!
Rehberim aşk,
Yolluğum aşk
Yolculuğum aşk bu uğurda.
Ve dokunduğum her şey karaysa gözlerimde suç.
Baktığım gibi değil;
Görmek istediğim gibi görüyorum.
Her renkten güzeldi sana dokunmak
Hayalini kurmak her âlemden güzel,
Bakışındı güneş misali aydınlatan çehremi…
Şimdi
Gün ölü,
Ben ölü,
Ve salası okundu artık bu yürekte Aşk ölü...