Senden önemli değil canım yaşama dair ne varsa,
Su içmek, yemek yemek, gezmek tozmak mesela.
Manası yok sensiz atılan her adımın.
Sallanan her kaşığın, içilen her yudumun,
Bir manası yok sensiz günlerimin.
Gün, gün değil; hafta, hafta değil!
Aklımın ötesi yok,
Kalbimin senden gayrisi…
Değil işte, sensiz mutlu değil bu yürek!
Bu göz gülmüyor işte!
Bu dudak gülümsemiyor.
Tadı tuzu yok hiçbir şeyin.
Temmuzmuş,
Karakoçan’mış,
Eşmiş dostmuş hikâye.
Gözlerinden daha karanlık değil gece.
Sözlerinden daha aydınlık değil gündüz.
İçine düştüğüm kuyu, ruhundan daha derin değil işte!
İçtiğim su daha tatlı değil bal dudağından.
Yediğim ekmek daha nimet değil yüreğinden.
Değil işte!
Öyle bir an gelecek ki,
Seni sevmekten men edeceğim kendimi.
Sen ben kalmayacak bu dünyada,
Biz olacak sonsuza kadar.
Seni tanımayacak hiçbir kimse,
Beni bilmeyecek hiçbir Allah’ın kulu.
Öyle bir an gelecek ki,
Ben sana inkılâp edeceğim,
Ben sen olacağım, sen ben olacaksın.
Değil işte!
Sensiz güzel değil hiçbir şey.
Renkli değil,
Şen şakrak değil,
Huzurlu değil.
Mavi mavi değil,
Yeşil yeşil değil işte!
Kalecik’ten savursan saçlarını,
Goman’da âşık olurum bu haline.
Yolçatı’dan bir nazar kılsan,
Karapınar’da şaşırırım feleğimi.
Senden daha gâvur değil bu aşk!
Senden daha kâfir değil bu sevda!
Senden daha kavurucu değil!
Basra’dan gelen sıcak hava.
Değil işte!
Temmuzmuş,
Karakoçan’mış,
Eşmiş dostmuş hikâye!
Sensiz buralar çölden beter.
Bu kadar ayrılık yeter.
Sensiz buralar yaşanılası değil işte!
Durulası değil,
Katlanılacak gibi değil işte,
Zor işte!
Değil işte,
Bu can sensiz yaşayası değil.
Bu göz sensiz bakası değil.
Bu kalp sensiz sevesi değil.
Değil işte!
Ol işte,
Öyle ya da böyle
Ol işte!
Olmazsan olacak iş değil işte!