Susadım Sana
Susadım Sana
Susuzum
Uçsuz bucaksız bir sahrada
Yürüyorum yıllardır
Sevgiye aç, sana susuz
Ne bitmez yoldu bu
Tanrım,
Sahra büyük müydü bu kadar
Yıllardır dayandım ben
Susuzluğuna…
Artık dayanamıyorum
Ben yokluğuna…
Kızgın güneş yaktı bedenimi kavurdu
Yıllardır dayandım…
Dayandım yakmasına, acısına,
Sensizlik aldı tüm takatimi.
Artık yok dizimde derman,
Susuzluktan çatladı dudaklarım.
Sensizliğe kalbim isyan ediyor…
Yıllardır seni sayıklıyorum sahrada
Sense, susmuş
Bekliyorsun vahada
Görüyorsun! Yıkılmak üzereyim
Gelmeyecek misin daha da?
Kum fırtınaları oluyor akşamları
Kumlar yakıyor, çarptığı yeri
Ne can kalıyor nede deri
Ama yine de acıtmıyor içimi
Yokluğun kadar.
Sensizlikten yanarken
Şimdi, alamıyorum nefes
Oysaki
Çok mutluyum sanıyor,
Gülerken görünce herkes...
Dursun bu fırtına artık!
Ben ölüyorum.
Biliyorum, duracak
Bütün gücümle dayanıyorum.
Olmasın rüzgâr,
Savrulmasın artık, sahrada kumlar
Yine senin hasretin kalacak fırtınadan
Belki sensizlikten, belki de bu acıdan
Öleceğim...
Ama ölsem de severek,
Öleceğim…
Elveda bile diyemeden
Kalbimi avuçlarına bırakıp,
Üzerine SEN yazıp
Gideceğim!
Halil Aktaş
(
Susadım Sana başlıklı yazı
Halil Aktaş tarafından
2.08.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.