Semayı kucaklayan bakışımdan dökülür
Kirpiğin kıvrımına, yazılmış acı keder
Avcının kurşunuyla, hep boyunlar bükülür
Bir ceylan kaçışıdır, gözlerinde her sefer
Kararlı elvedalar, yaşıyorken amansız
Ellerim boşluk olur, inmez yere bir daha
Yağmur yağar saçlara, belli ki çok zamansız
Biten mevsime döner, gülen yüzdeki vaha
Hayatın limanından, son sevdadır yüklenen
Seyrederken mazinin, sineye akışını
Sabahın doğuşunda, iştiyakla beklenen
Götürür uzaklara, aşkın ilk bakışını
Gönülde yaz olsa da, kar düşüyor aklara
Kapı aralığında, biter yaşam dediğin
Fırtına çöreklenir, yorulmuş dudaklara
Virane bahçe olur, gelmez ise sevdiğin
Büyüyen bir yalnızlık, soluyor koca şehir
Geçiyorum hayatın, önünden hep an be an
Zavallı sevmelerim! Gözümden geçen nehir
Ağlayışla son bulur, işte talihsiz zaman
Artık düşmüş kaleler ,misalidir bu gönlüm
Parçalara bölündüm, dönüştüm kıtalara
Mutluluktu umduğum, nasıl da soldu gülüm
Kum saati gibiyim, ayrıldım kotalara...
Güneş yaktı ve yıktı, buzdan evin damını
Sahrada kalmış gibi, yangın yeri ocağım
Sayfalara yükledim, yokluğunun gamını
Her düşen damla gibi, sana ıslanacağım
Tutuşmuş ruhumuzda, sebil olsun acılar
Bakışın sürüklesin, selinde savrulayım
Selvilere dokunsun, saçlarından sancılar
Çöllerde su olayım, aşkınla kavrulayım
Seslendirme: Zekeriya EFİLOĞLU
Gaziantep
9 Ağustos 2012