Aşk acıtır elbet yürekten yüreğe.
Aşk kanatır kalpten kalbe.
Aşk tüketir hepten hiçe.
Aşk ağlatır derinden derine.
Bir mesaj geldi cep telefonuma. Açıp okudum mesajı: “Hocam aşk denen şey canımı
acıtıyor.” diye yazıyordu.
Aşk acıtmasa aşk olamaz ki! Aşk gözyaşıyla beslenir, hüzünle serpilir, acıyla kemale erer. Bakmaz cemaline, takmaz gözlerinin büyüleyiciliğine, aldırmaz kalbinin safiyetine. Bir dalga gibi vurur gider. Kaya olsan ne yazar!
Acının izi kalır ruhunda.
Gözlerinde gözlerinin acısı kalır.
Ellerinde ellerinin acısı…
Yüreğinde yüreğinin acısı…
Aşk acıtır elbet, tırnağınız çeker gibi etinizden canınızı acıtır.
Ruhunuzu kabzeder gibi iflahınızı keser canınızı acıtır.
Aşk duçar olan acıya yâr olur. Aşka yâr olan yaraya yâr olur.
Ömrünüzü aşktan önce ve sonra diye ayırın. Acınızı ölçün bakayım. Hangi zaman ağır basar görün.
Aşkın damarı acıdır.
Acı olmasa aşk olmaz.
Aşkın tadı tuzu acıdır
Acı olamasa aşk çekilmez.
Kays, Mecnun olalı hep acı çekti.
Ferhat âşık olalı…
Züleyha, Yusuf aşkı için ellerini kesmedi mi?
Kim sevdi de hemen kavuştu.
Gülü düşünüp gül bahçesine konan var mı?
Dikenlerden sıyrılıp gül kokulu kuş tüylü yataklarda uyuyan var mı?
Bülbül boşuna kalbini dikene sunmadı!
Gül muştusu olmasaydı bülbül ölür müydü?
Ney boşuna inlemiyor zari zari!
Beni sazlıktan niye kopardınız diye boşuna çağlamıyor.
Pervane boşuna deli divane olmuyor Şem’in etrafında. Kendini boşuna yakmıyor mumun alevinde!
Aşka yelken açan acılar denizine kulaç atar. Bunu bilmelidir âşık olan. Ters bir söz, o yelkeni ters yüz eder bunu görmelidir. Yan bir bakış, o yelkeni paçavraya çevirir bunu öğrenmelidir. Her yanlış anlama aşığın acılar denizinde boğulmasına neden olur. Her ayrılık onu nefessiz bırakmaya kâfidir. Her gözyaşı acılar denizinin dalgalarına daha bir güç katar. Ve her aşk o denizde boğulmaya senettir bunu kabul edendir âşık.
Aşk aşığın boydan boya acılar denizine bandırılmasından başka bir şey değildir.
Aşk canımı acıtıyor.
Aşkın huyu bu diyemedim o an.
Aşkın işi bu diyemedim.
Gerisi yok. Aşk bundan öte bir şey değildir
Bunu göze alabilenler aşka bulaşır.
Aşk can acıtır, damar çatlatır, sinirleri harap eder. Kalbe ziyandır aşk, beyne zarar. Nasıl ki sigara paketlerinin üzerinde yazar: ‘Sigara sağlığa zararlıdır’ diye aşklarda
öylesine kalbe zararlıdır.
Tek kullanımlıktır aşklar, âşık ol ve bitir o aşkı hemen. Bir kalbe giren başka bir kalp orada ebedi olarak ikamet edemeyecektir. Geçici olarak o kalbin tapusunu alır orada dilediğince hükmünü sürer ve vakti geldi mi ardına bakmadan bırakıp gider.
Çaydanlığın içinde kalan kireç tortularına benzer aşk. Kullanır sizi ve izini bırakır gider. O kireçler hatıralarınızdır muhteşem ve vazgeçilmez sandığınız aşkınıza dair. Onun aziz hatırası önünde saygıyla eğilebilirsiniz artık.
Aşk çayınız demlenmiştir. Kopkoyu bir dem, acı mı bir dem; zevkle, şevkle ve meşkle içebilirsiniz aşkınızı bir yudumda.
Aşklar tek kişiliktir. Başka bir bedende yaşamaktır vakti geldiğinde. Ve çıkıp gitmektir zaman dolduğunda. İzinsiz gelir ve izinsiz gider aşk. Müsaadenizle size âşık olabilir miyim ya da izninizle bu aşkı bitirmek istiyorum gibi laflar yoktur aşkın kitabında. Bir vurgundur zamansız olarak kalbe isabet eden. Darbesi uzun sürer.
Süresi vardır aşkın öyle sonsuza değin sürmez. İçindeyken aşkın bitmez sanırsınız. Son bulmaz zannedersiniz. İmkânı yok ayrılmayız diye düşünürsünüz. Oysa hepsi göz açıp kapancıya kadardır.
Hepsi bir anlıktır.
Başlar ve biter.
Başlama ve bitme saati yoktur.
Ne zaman başlayacağını ve ne zaman biteceğini kimse kestiremez. Bu yüzden acıdır aşk. Kendinizi kaptırmışsınız bir de bakıyorsunuz kalpte bir şey kalmamış. Ne varsa tüketmişsiniz. Bu yüzden kanatır yüreği. Beklenmezlik çok fazladır, bilinmezlik yaşadıkçadır. Aşk tecrübedir, acıdan yana kabuk bağlamadır. Yaralara karşı bağışıklık edinmedir.
Aşk acıtır diye yazdım.
Aşk bir yaradır ve sen o yarayı bilerek ve isteyerek kaşımak zorundasın. Zevki o kaşımakta saklıdır. Kanarcasına, yara içinde yara çıkarcasına kaşıyacaksın. Kaşıdıkça kanayacak kanadıkça kaşıyacaksın. Asla rahat olmayacaksın. Asla iyileşmeyeceksin. Aşk hastalıktır bir nevi, çaresi olmayan. Ağrısı bol olan, panzehiri zehir olan, dermanı dert olan, şifası acı olan.
Aşk acıtır elbet, acıtmasa aşk olmaz zaten.