ÖLÜMÜN EN KIYMETLİ DAVETLİSİ BİZİZ.
Ölümün ne olduğunu bilmeden, misafirliğimizi sürdürürüz emanet canımızla..
Biz canımızın acılarla sızlandığı anda bile ben iyiyim diyebilen usta yalancılarız
Gençliğimizin hiçlik dünyasında; yüreğimizi yüzünü dahi görmediğimiz insanları özledik
Küstü dünya bize, tanıldığımızı biliriz bilsinlerki ölümün korkusunu tanımayız
Anne karanlığın en siyahında beni ayakta tutan ışığımsın
Sevdiğim bedenimin yorğunluğumda bana güç veren ayrılmaz ruhumsun
Yine akşam olur karanlık nöbetlerimde adım adım aklımdan çıkmayacak hayalimsin
Devriyler muhtremem dostlarımdır.. uzağımda olan seni yakınlaştıran nefesimsin
Düşmanlarımızın kimsesizliği bizi ağlayamayatacağı aşikardır.. ağlamanın ne olduğunu sevdiklerimizin sayesinde öğrendik
Öyle bir yerdeyizki insanlığın sevgisine dair duygularımızın cenaze törenenini içimizde anarız,
Elbet öleceğiz toprağın kokusu ile bütünleşeceğiz sizi nasıl bir daha görmeceğiz endişesiyle ölürken bile yanınızdayız
Ne olurki ölsem öldüğümü sadece benden başkası bilmese... işte ne tatlı bir sürpriz olurdu hayattan göç etmek
Kimse seni benden almasın diye duamdın, ne varki bir kurşuna teslim ettiler beni sensizliğine
Yaşamıyordum, bana ne yaptılar artık yokum beni aldılar seni yalnızlığa sürgün ettiler
Ölüm misafiret beni bir kez daha son bir kez görmek için, yorumsuz bir hayatın mücadelesinde söyleyemem derdimi kimseye, senden başkası derman olmasın diye.
'' Hayatlarınızda değilim ölüm bekçisine gösterdiğim gözyaşlarımı anneme, babama söylemeyin ''
'' Hüseyin BULDUK '' 22.10.2011 - CUMARTESİ
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.