************************************Kızkardeşime...
***********Ötelerin
şehrinden rüyâ gülü uzatan " Çilem "
***********Rûhumun
yankısına ses olur mu bülbülün
***********Nihân bir bestenin
güftesinde kalsın hüzün
Sen beni bağrına
basarken
Yelken açılıyordu uçsuz bucaksız hayâllere
Mermiler
saplanmıyordu mâsum kelebeklerin cân evine
Bayramlar hüznü
tutmuyordu şeker diye
Sen beni bağrına
basarken
Efsûnunu kaybetmemişti hayât
Rüzgâr ısıtıyor
kar coşturuyordu
Bir çizik atılmıştı koyu karanlıklara
Gür
ağaçların gölgesi yansıyordu aynalara
Sen beni
bağrına basarken
Umut yüklüydü gemiler
Meydanlarda arz-ı
endâm eyliyordu çınarlar
Sevgi akıyordu serinleten pınarlardan
Bereket yağdırıyordu şarkılar
Sen beni bağrına
basarken
İnce bir yağmur okşuyordu gözleri
Gülüşlerin
rengi sararmıyordu ziyâsız akşamlarda
Şefkat ,ismine âşinâ,
dolaşıyordu mâvi Atakum'larda
Sen beni bağrına
basarken
Korkular çığlık olmuyordu bakışlarıma
Gergef
gergef huzur işleniyordu nakışlarıma
Rûhumun bahçesinde
menekşeler açıyordu
Çiçeklerin kokusu yön veriyordu
akışlarıma
Şimdi
Zaman bembeyaz iliklerimi
kemiriyor
Yüreğindeki tutukluluğum bitsin diye
Oysa…
Vatanı
ne güzel bekliyoruz işte
Ölümüne sevdâlı
menekşelerle
Akrep ve yelkovanın garazı kime ! ?
Dursun Tiftik