avuçlarına döndü mevsim
çiçeklerin aklında kaçışan fallar
Ülkü giz kardeşim
daha sınırları çizilmemiş
her yanı orman kocaman bir ülke
ara sıra uğrar ağlardı
şiirin dibine mumlanır ağlardık
dünyanın mimlenmiş garip haline
rüya içinde genelde içince
mahir rüyalar görürdü
havada ayaz kokardı masaldı
sokak lambaları in cin
ölürken suçu yoktu kimsenin
ama herkes birbirine küstü
işin yoksa kalk git şimdi
beş parasız çıkmaz sokağa
geri dönerken yine incin
us pahasına haklandık derdi hep
o gün masum yüzüme
güllerinde memleket kokan
hayran hayran ağıtlar söktü
anlatamadım derdimi sana Ülkü
bir türlü uslanmıyorsun
acı şıkır şıkır topuklarında
şimdi bırakalım bunları
biraz yaklaş aşktan söz et bana
mesela denizin ortasında
mayıs akşamında
yorgan yorgan mavili bir adamı
çekip göğsünden öptün mü
kavrayıp sıraca çiçeklerin tenini
sıra dışı sevişip esareti savdın da
uzun vadilere sarılınca
zirveyi çocukların eline saydın mı
kır gerillası kahve gözlerinden
yaşları bir kez olsun
ırmaklar temiz olsun diye akıtıp delice
kıraç topraklara vakitli vakitsiz
esirgemeden kalbindeki beyaz tayları
sinsice kendine ayarttın mı hiç
zor insansın anladım da
kar kuytusu duvarların ardına saklanma
birbirimizi biliriz kuzum artık çok geç
indir şu kinayeli yoksun perdeleri
yansın mestane yıldızlar çözülsün diz bağı
yoruldukça koşalım biz
g e c e u z u n
4 Ocak 2012