/Yazıya yırtıldığımız andır, kadere yazıldığımız kağıt niyetine./
Delişmen kaygıların kaygan zeminlerde suyu aradığı sebepti tek niyet
Ki..!
Niyet tavşanlarının tek celsede çıkardığı niyetsizlikti çıkan
Havadan sudan sözlerin şiir sanığıydı her okunan
Birde
-Ellerimizdeki kader çizgilerinde dizgili tek fal..-
Sisli bir aynaydı,
Yastığımızın altında sakladığımız hayaller
Her defasında çıkarıp hayal üzerine hayellendiğimiz
İçimizdeki rutubet geçişlerin vedasıydı – öpme sandığımız-
Sandıklarımızın, sandık diplerine attığımız
t/uzak kanıklığımıza zül düşerdi
pişman üzerine yazılan yeni bir pişmanlık..
yüreğimizdeki aşk ırgatlığının tırpan bileyişiydi sözlerimiz
yaşamın kıyısında gurbet kokardık
gurbet içimizdeyken bir defa daha gurbet yaşardık
cebimizde stokladığımız bir parça mutluluktu sevgili
belki de,
sevgili değildi sevgili sandıklarımız
özlemlerin gölgesinde öylece anımsadığımız
/her gece ansızın
sürgün yerdik
bir sürgünün dilinden sürgünlüğü kıyamet anladığımız../
darası alınmış aşk niyetine
duygusu süpürülmüş kalp niyetine
er kişi- hatun niyetine
kaçınıcı defa aşk ölümüne uzandığımız.
Hangi kuyuda aşkın tutsağı
Ya da
Hangi kuyu gizler Yusuf'u
Hangi el çaldı gökyüzünün rengini
Hangi kıble aşka yönelirken –dua eksildi-
yalanmış
Aşk buğusunda çözülen her gözü Züleyha bakışı sandığımız..
//Delilik vergisiymiş şairlik
Öyle demişti bir zaman
Bir yerde
Bir bilge
Ahh
Yontunsam delilik gömleği yakıştırılan şairliğin ellerinde..//
---LoDoS
Nurettin Önder