ATATÜRK BUGÜN YAŞASAYDI EĞER;
İstiklal
Marşını beraber okurduk. 10 Kasımı değil 29 Ekimi, onunla, onun şanıyla,
şöhretiyle kutlardık. Ona vatanı koruduğuma dair çalıştığımı gösterirdim.
Eminim benimle gurur duyardı. Benim başöğretmenim olurdu. Televizyonda onu izlerdim,
onun sesini duyardım. ATATÜRK bugün yaşasaydı eğer 12 Ay’da huzurla geçerdi. 23
Nisan,19 Mayıs,30 Ağustos gibi geçerdi.
Kuşlar ATATÜRK’ÜN varlığından haberdar olup bir başka öterlerdi. Sanki ATATÜRK’ÜN sevdiği şarkıları söyler gibi. Bir kışa kapıyı açan Kasım ayı solgun olmaz, olamazdı. Kimse buna izin vermezdi. Hele ki Kasım Ayında ATATÜRK’Ü bulmuşken hayatta bırakmazdım. ATATÜRK bugün yaşasaydı eğer, tüm dünyada sevgi, barış hâkimiyet olurdu. Çünkü ATATÜRK yaşasaydı herkesin yolu sevgiden geçerdi. O “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” demişti. ATATÜRK yaşaydı eğer, dünya şad olurdu!
ATATÜRK
bugün yaşasaydı eğer Anıtkabir daha bir “köşk” olurdu. Ağaçlar daha bir yeşil, güneş
daha bir sıcak olurdu. ATATÜRK yaşasaydı, onunla birlikte Ankara’da
toplantılara giderdim. Samsun’a giderdik beraber. ATATÜRK yaşasaydı toprakta değil,
benim yanımda olurdu.
ATATÜRK yaşasaydı eğer, onun için
neler yapabileceğimi, onun uğruna her şeyimden vazgeçebileceğimi gösterirdim.
Düşünceleri beyaz olmayanlarınkini beyaza boyar, kırmızı renkle, büyük
harflerle ATATÜRK yazardım. Ben nerden bileceğim ki ATATÜRK’ÜN sesini,
kokusunu, ellerini… Ben hiç ATATÜRKLE konuşmadım ki, hiç yanına gidemedim ki
ellerini öpeyim öpeyim de “Sana Minnettarım ATAM” diyeyim…
Sen Rahat Uyu ATAM, Vatan Bana Emanet!
Fikrinle, zikrinle, varlığınla, yokluğunla içimdesin.
Sen Rahat Uyu ATAM, Vatan Bana Emanet!