günler uzar, kısalır.
bozdağlar da.
onunla...
 
yürek titrek,
gece kıpırtılı.
yanağında pembelik
kapalı gözleriyle bir düşü
sokamazsan dünyana
vay gelir ömür denilenin başına...
 
ayrım
ve
gayrım.
size değmez mi ki
dumanlı sitemleri
korktukça büyüyen
ritimsiz bir yüreğin?
bir toprak oluyor
bir de rüzgar
umut denilenin bastığı
yollar.
 
masumiyetimi çoğaltıyorum
hayat dediğim
aynısını şüphelerde yaparken.
ki sanırım korkuyorum da
gülüşlerine çalıntı baharlardan
türküler eklediğinde.
 
paslı kılıçlara
kör kurşunlara gelsem
kalmadı diye yeminler ettiğin
o ateşi sorgularken sen,
ben...
 
en ağır gizleri saklayıp diplere
atıyorum kendimi ortaya.
doymuşluktan,
zafer taçlarına.
ki,
istediğim mihrap önünde kutsanmak olsa
sen diyen tüm pencerelere
gün dönmesin muskaları saklardım,
bunca günü geceye erdirmeden.
seni düşündüm sanırım,
ne yapardın elinde kalsa
binbir okla gerçekte diye,
yapamadım...
 
şiire dokunan el
yaşama doğduğun günün ki değil.
öyle olsa
bulut kalırdı herkes.
o uzak yollara
yağamazdı.
işte bunun için affeder gece ve gündüz birbirini,
aynı yolların yine de güzelliğinden.
 
 
masada unutulmuş şiirlerden
( Bulut Ve Yağmur... başlıklı yazı HimmetAYGÜT tarafından 10.11.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu