ağzımdaki kekremsiliği bilen
o kadın inanmıyor elbet de
nice umut çizsem de duvarlara
- tüm gidişlerime dair -
kaçışlara adres olarak verdiğim memleketlerin
üşümelerime çare olmadığına
ama adı gibi biliyor
yedi tepenin altısında kayıp bu adamın
- ne kadar zorlarsa zorlasın -
hep kendi yalnızlığına uyanacağını
yorulup iç çekişlerinden.
biraz Leyla oluyor
biraz Roza Luxemburg
sevgi-öfke çıkınını
denkleştiremediğinden.
 
dün denilen aşağıladı bizi
yaşamak ve görmek dürtüsündeki bedenimizi.
çok uzun koştuk bunca yılı
ağzımız burnumuz köpük
ki İngiliz tayı olsa
daha fazla acı çekmesin diye vururduk.
 
/muhtemel yine susarak geçerim
bir yaman çelişki çemberlerinden daha
ama, söyleyemezsem affet
gözlerimde gizli
mavi bir düş umuduyla
uykularına ne çok gece
daldığımı
ki
kıyamıyorum sana
çam kokularıyla dolup
kurak topraklarımda ormana inanmışken sen
loş uçurumlara kendimi
bile bile mahkum kılmışlığıma./
 
ve bundan dı gülüşümüz bugün Mustafa'yla
- vuralım mı?
- vuralım abi
ele gülüş
bize kahırlar adına
 
diyemedim
kendimden mi başlamalıyım diye,
çocuksu,
içten gülen o kadının hatırına.
.
( Ahir Zaman Düşlerimden... başlıklı yazı HimmetAYGÜT tarafından 8.11.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu