İnternet güzel bir nimet, yıllardır görmediğiniz, izini kaybettiğiniz arkadaşlarınızı internet aracılığıyla bulabiliyor, birçok bilgiye de bir tuşla ulaşabiliyorsunuz. Yine güncel gelişmelerden, haberlerden anında bilgi sahibi olabiliyorsunuz.

Hele bir de yazı ve edebiyat siteleri çıktı şimdi. İçinizden geçen bir duygu mu var. Bir şiir mi düştü gönlünüze, karalayın hemen sonra yazın bu yazı – edebiyat sitelerinde.

İnternet sayesinde tanıştığım değerli bir ağabeyim, dostum var: Fuat Ercan. Fuat Bey’i yazıma yaptığı ilk yorumda sevmiş, farklı ve dolu bir insan olduğunu anlamıştım. Şöyle demişti Fuat Ercan “Yazılarınızı okumak ve yorum yapmak için sitenize üye oldum. Ben okur yazmazım. Yazma maharetim yok ama iyi bir okurum.”

Fuat Ercan çok iyi bir okur yazmaz. Birçok yazıyı okur, yorum yapar, beğenisini bildirir. Aslında şunu da iyi biliyorum, Fuat Ercan kalemi eline alıp yazmak istese sitemizdeki birçok yazar okumazdan daha güzel yazacak.

Evet değerli dostlarım, bu yazıyı kaleme alış sebebim sitemizdeki “YAZAR- OKUMAZ” arkadaşlarımız.

Daha önce birçok arkadaşımız dile getirdi bu konuyu. Ben de uzun süredir “yazar – okumaz” arkadaşlarımdan rahatsızlığımı dile getirmek istiyor ancak her gün geri atıyordum. Dün akşam haftanın yazılarını şöyle bir gözden geçirdim ve artık yazma zamanı gelmiş diye düşündüm.

Sevgili dostlar, sitemizdeki günün yazısı, günün şiiri; haftanın yazıları ve şiirleri seçilmiş yazı ve şiirlerdir. Ancak görüyorum ki günün yazısı sadece on iki kere okunmuş. Haftanın yazısı sadece 26 kere tıklanmış.

Bunun yanında diğer yazılar beş – on tıklamayla kalmış.

Birkaç yazımı şöyle bir denemeye tabi tuttum. Bütün emeğimi verdiğim siteme bir yazı ekledim ve gerek facebook profilimden “yazıyı okumanızı öneriyorum” diye bağlantı verdim; gerekse mail listemdeki arkadaşlarıma yazıyı okumanızı öneriyorum diye link verip mail attım. İki gün sonra aynı yazıyı daha önce yazdığım ve artık sadece yazımı yazıp bıraktığım bir siteye de ekledim. Sonra oturup bekledim hangisi daha çok okunmuş diye. Sonucu tahmin ediyorsunuzdur. Diğer sitede okunma sayım buraya göre üç katıydı.

Arkadaşlar, okunmuyorum diye alınmıyorum. Alındığım nokta şu ki günün yazısı, haftanın yazısı bile okunmuyorsa bu sitede Allah aşkına biz ne okuyoruz?

Yazı yazıp çekip gitmek mi amaç? Yoksa çok büyük yazar olduğumuz için mi okumuyoruz başka yazıları?

Her yazar okunmak, duygularını paylaşmak ister. Görüşlerine, yazdıklarına değer verilsin ister. Değerli dostlar, okunmak için okumalıyız. Değer verilmek için değer vermeliyiz.

Bu güzide sitenin değerli yazarlarının bir an önce “YAZAR ama OKUMAZ” olmaktan kurtulması ve “okur yazar” olmasını temenni ediyorum.
( Yazar, Okumazlara başlıklı yazı M. Kuvancı tarafından 19.08.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu