merhaba insan
size ağrıdan yazıyorum
sancıdan,çaresizlikten,yetimlikten,
tozdan dumandan
ölmüş babadan,ağlayan anneden
kayıp parklardan,barut kokusundan yazıyorum
ellerim kan kokar
her sabah çöpe atarım gülmelerimi
annemin kucağı titreyen toprak
ölüm siyahı şehrim
ve
derin bir sessizlikte kardeşlerim
yarın ölmüşüm
bugün yaşamadan
gözlerimde iki taş parçası dünya
seyirlik bir film gibi bakıyorlar alnıma
çehrem doğuştan kırmızı
ellerim hala kolumdayken kaldırıyorum semâya
Yâ Kahhar
eğreti duruyor heyecanlarım
gündüzlerini kaybetmiş bu kentte
bomba sesiyle dönerim oyunlarımdan evime
çocuklarınızın yüzüne iyi bakın
ve onları ağlatmayın
ölmezsem yine yazarım
çünkü ölüyor burda her insan her sevinç ve her çocuk
hoşcakal insan...