Şehrin üzerine çöken gri bulutların ardından, içime kasvet çörekleniyor, “keşke yağsa ve içimdeki kasvet dağılsa” diye düşünüyorum bir an.. Yastığıma başımı koyduğumda yağmur çiselemeye başlıyor. Kendimi, yağmurun büyülü sesine odaklıyorum. Her düşen damlada ahenkli notalarını fısıldıyor kulaklarıma, ruhumla bütünleşip dans ediyor sanki damlalar.. Gözlerimi kapatıp, kendimi yağmur damlalarının götüreceği uzak diyarlara bırakıyorum. Her düşen damlada, yüreğime umut dolup taşıyor, sırılsıklam ıslanıyorum. Çevredeki bütün çirkinlikleri yıkayıp, yağmurdan sonra açan güneş gibi temizliyor dünyamızı. Bulut bulut göz yaşlarım geçiyor düşüncelerimden, çisil çisil yağan yağmurda denizin rengini taşıyor damlalarında, yosun kokusu taşıyor, toprak kokusu sarıyor dört duvar odamı.. ve ben tatlı bir sarhoşlukla kayboluyorum gecenin alaca karanlığında..
Ruhum belki de bugüne kadar hiç olmadığı kadar hür ve bağımsız, sanki hafif bir esintide bedenimden ayrılıp savrulacak bilmediği diyarlara.. Karanlığın içinden faili meçhul bir el uzanıyor aniden, “ gel “ diyor, “bulutların içinde gezinelim, huzuru bulacaksın, ‘hadi gel.” Sesi takip ediyorum hiç düşünmeden, yüzüyorum sanki maviliklerde.. Bazen bir damla olup yağıyorum evrene, bazen de sevmeyi unutmuş yüreklere düşen sevgi tohumu, barış meşalesini yakan alev oluyorum, ocağında sevgi aşı pişen, dumanı sevgi, kardeşlik tüten buram buram duman oluyorum. Denizlerde yolunu şaşıran balıkçılara yunus, istiridyeden çıkan inci oluyorum. Çaresizlere derman, fakirlere aş oluyorum.. Adım sevgi, kardeşlik, huzur, mutluluk olup, tüm evrene yağıyorum.
Bu huzur ve mutluluk içinde gözlerimi açıyorum, kırlangıçlar çoktan uyanmış sabah şarkılarını söylüyor, limon çiçekleri en güzel kokularını dağıtıyor etraflarına, birazdan güneşin kızıllığı düşecek dağların ardından denizlerimize.. Islanan sokaklar pırıl pırıl yanacak güneşin aydınlığında, Gökyüzü her zamanki gibi masmavi gülümseyip, ışıldayacak dünyamıza..
ve ben yine maviliğime döneceğim içimde hiç tükenmeyen umutlarımla..
Umut mavi kanatları açmış başucuma
Gökyüzü mavi bir derya ışıl ışıl yanıyor
Yüzüme aksediyor güzelliği baharın
Yüreğim de çiçekler filiz atıyor
Gün, gecenin koynuna eş
Yıldızlar, aya tutsak sarhoş
Mavi ufkun büyüsü ne hoş
Yakamozlar arasında gel huzura koş
Ayşe MANAV