.

vaveyla

 

mehtabına da eyvallah hayat

akşamının gurubuna da

şakaklarımda taşırım seni renk renk

nadası unutulmuş çorak toprak misali

alnıma kazınmışsın bir ömür çentik çentik  

avuçlarımda yanmış zemheri ayazların

nasır tutmuş, kök salmış  ve yarım sevinçlerim

müzmin yürek yanığı küllenmiş sevdalarım

ebkem olmuş zamanın fersah fersah  sonunda

 

 

rengi solar  sevincin, kısılır gür neşesi

yad ederken maziyi  kalır mı bir cümlesi

belki üç beş hatıra yoklarken  kırık dökük

ne döner gece güne, ne akseder bir ışık

ne gündüzünde bir fer, ne de döner gidenler

akbelin, kehribarın saçsa da  misk-i amber

bir ahla başlamıştır, bin ahla elveda der

 

kadranı puslu zaman  hüküm sürer an be  an

rotasız bir dümenle savurur çalakalem    

zembereği  boşalmış yivsiz  balçık bir alem  

hoyrat bir güz mevsimi, gazel dökerken hazan

çıkmayan bir avazın sesi kalır içinde

bir vaveyla, bir telaş, bir  temaşa  yüzünde…  

.

( Vaveyla başlıklı yazı Mevlüt GÖZDE tarafından 30.11.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu