Ben ona Efulim derdim. O da kalkıp sevgilim olurdu. Lazca sevgilim demekmiş Efulim, sevgilim. Gel de geleyim. Öl de öleyim. Yaşa de yaşayayım. Ama susma! Git de gideyim, sil de sileyim. Ama sessiz kalma!
Ben ona Efulim derdim. O kalkıp edalım olurdu, elalım. Sevmekten daha güzel olan şey nedir? Sevilmekten daha onur verici olan nedir? Sevip de ayrılık ateşi içinde yanan yürekler öte dünyanın cezasını mı çekiyor şimdi? Kendi cehennemini mi yaşıyor yani! Cennet dururken… Ah Efulim! Ah b-elalım. Ah edalım.
Kalbim. Ah kalbim, ona ev olan, ona mekân olan kalbim. Sana bunca eziyeti çektirdim. Sana bunca çarpıntıyı yaşattım, affet beni kalbim. Dilin olsa da konuşsan, biliyorum neler söyleyeceğini! Bu kadar da âşık olunur mu? Bu kadar da sevilir mi bir insan diye… Ne yapayım tuttum sevdim işte! Niyesi yok, nedeni yok. Sevdim alenice. Sevdim harbice. Yalansız dolansız… Hesapsız kitapsız.
Havada hüzün bulutları var. Birazdan dökecek kahır sicimlerini üzerime. Zaten sırılsıklam olmuşum kaç gecedir gözyaşlarımla. Kirpiklerim kurumasın asla, yüreğim durulmasın sakın, hüznüm bitmesin. Sol tarafımdan yedim darbeyi. Sol yanımdan aldım yarayı. Ona bir suçlama isnat etmiyorum. Onu suçlamak haddime düşmez. Kalbim onu çok sevdi, incinmesin tek o, üzülmesin asla, mesut olsun her zaman. İki yüreğin tüm cefası bana yüklensin. Gözyaşları bana kalsın, öfkesi, çatık kaşı, serzenişi… Ben Ümit Yaşar’ın Acılar Deniziyim artık. İşitmem hiçbir şeyi, hiçbir kimseyi. Kendi yaşımda boğulurum. Kendi acımda yaşarırım.
İçim o kadar yalnız ki şimdi! Dışım o kadar harap ki! Bir ev yıkığıyım, terk edilmiş bir şehirim, işgal edilmiş bir ülkeyim, bozguna uğramış bir orduyum, mağlup olmuş bir takımım. Yenilgi yenilgi yaşayan bir suçluyum. Ceza ceza soluyan, eza eza yaşayan. Ne kadar da suçluyorum kendimi? Çok mu şey istedim, çok mu fazla sevdim, çok mu kaptırdım kendimi? Olsun daha fazlası olsun diyorum bugün. Bu sevgi ona azdır, bu aşk ona noksandır. Yüreğim elimde ona koşmalıyım. Ben gidiyorum bu senindir demeliyim. Bir daha olsa milyon kere yine aynı şeyleri yaşamayı arzu ederim. Aynı şeyleri söylemeyi, yazmayı…Kavgayı, suçlamayı, kızdırmayı, gülmeyi, ağlamayı… Aşkın içinde var olan her şeyi… Yine sevmeye imkânım olsun, fırsatım olsun tek! Kalbim elimde kapısında bitmeliyim. Al bu senindir, işime yaramaz artık demeliyim. Ve ardıma bakmadan gitmeliyim.
Ben ona Efulim derdim içten içe, duymazdı. Güldüğünde bin gülerdim fark etmezdi. Ağladığında bin ağlardım, görmezdi. Onu suçladığımda çok üzülürdü ben ölürdüm bu haline. Anlamazdı. Kızdırdığımda çok incinirdi ben paramparça olurdum, çakmazdı. Onu abartılı bir şekilde sevdim. Örneği yok denecek şekilde. Bir daha yaşanması mümkün olmayacak denli. Bu dünyadaki son günümmüş gibi sevdim.
Bir ömür daha verilse bana gözümü kırpmadan onun uğruna harcamayı bilirim. Tek o mutlu olsun, tek o sevinsin diye. Bir gülüşüne dünyayı silecek denli sevdim. Bir gözyaşına âlemi yakacak denli sevdim.
Ben ona Efulim derdim.
O da kalkıp sevgilim olurdu.
Ben ona Efulim derdim.
Bugün gözyaşım oldu.