Arkandan bir mabede gider gibi yürürüm.
Gözlerimi sebepsiz dolaştırırım üstünde;
Zarif kaşlarına doğru devam eden
Bir kaç kılcal damar görürüm...
Gözlerinde hep bir bulut bağdaş kurup oturmuştur.
Yüzün; nasıl desem sevgili?
Bakmaya kıymasam kendime kıymış olurum.
Gözlerim buluşmasa gözlerinle; ölüyor.
Kalp çarpıntım tesadüf etmese seninkine,
Enfarktüs mü desem, kardiyak aritmi mi?
Cansız, isteksiz, telaşlı sevgili...
Annesini kaybetmiş gibi telaşlı.
Seni başkasını sever gibi sevmiyorum.
Var olmayı sever gibi seviyorum seni.
Sabaha uyanır ve yorganıma sarılır gibi seviyorum.
Tipili günde soba başını özler gibi seviyorum seni.
Sobada mutluluk közler gibi.
Uykuda anneden işitilen sözler gibi seviyorum.
Seni ninemin hikayesi, babamın kayıp gençliği,
Dedemin tespihi gibi seviyorum.
Hepsi benden; hepsi hayatımdan bir özetmiş gibi...
Seni , güzel geçmişime sarılır gibi...
Sana bir "mutluluk" etmez belki,
Dualarımda "kızıl elma" olmak.
Ama yerleşkem oluyor kucağın,
Gözlerin dünyam.
Gözlerin galaksiler çiziyor dimağıma
Felsefem oluşuyor bakışlarından...