Sırtıma bastılar merdiven gibi
Rüzgârda savrulan tüllere döndüm
Kimine kardeştim kimine abi
Yakıldı bedenim küllere döndüm
Kızgın bir demirle delindi bağrım
Adalet içindi yürekten çağrım
Bozmadım çizgimi hak idi doğrum
Azabı bitmeyen yıllara döndüm
Gölgemde eğleşen adamlar vardı
Kırbacım aşılmaz dağlar aşardı
Düşmanım kaçacak delik arardı
Alaya alınan kullara döndüm
Sürdüler meydana “çalış” dediler
Arkanda biz varız “döğüş” dediler
Ölümden öteye “varış” dediler
Yolcusu olmayan çöllere döndüm
İltifat ederler yığınla gökten
Meğersem sahteymiş çıkmış göbekten
Dostluk ve kardeşlik yalanmış kökten
Zemheride açan güllere döndüm
Hep hayra yormuştum kalpten geçeni
Mevlevi zannettim zemzem içeni
Ayrık otu gibi biçerken beni
Ateşle kuruyan dallara döndüm
Sorular sorunca “hain” dediler
İnandırmak için “lain” dediler
Sivri konuşuyor “dilin” dediler
Dağlarda sahipsiz yellere döndüm
İlk önce dostlarım sattılar beni
Şemsin kuyusuna attılar beni
Kiralık bir katil tuttular beni
Delik deşik olan çullara döndüm
Makamlar mevkiler ele geçince
Değişti niyetler tapıldı güce
Vefayı demeye yeter mi hece
Arısı terk etmiş ballara döndüm
Derdimi anlatsam gülerler bana
Bütün isteğimi sundum Rahmana
Hakkım helal değil zalim olana
Değeri olmayan pullara döndüm
Başarı cezasız durmaz dediler
Kimse mezarını sormaz dediler
Kanayan yaranı sarmaz dediler
Kuşları ötmeyen tellere döndüm
Zekeriya hata senin yüzünden
Her daim iyilik verdin özünden
İhanet edenler dönmez sözünden
Topraktan gelmiştim killere döndüm
Seslendirme: Zekeriya EFİLOĞLU
Gaziantep
05.01.2013