Her Yerde "O"
Nakşetmiş nurunu Rabbim her yere
Yerde „O“ var, gökde „O“ var, canda „O“.
Görenler söylesin,
göstersin köre
Alyuvarda, akyuvarda,
kanda „O“.
Türlü çiçek, lâle, nergis, sümbülde
Papatyada, menekşede, al gülde
Kelebekde, binbir böcek, bülbülde
Her vakitde, her saatde, anda „O“.
Hem ebedde, hem bu çağ da, ezelde
Her organda, ayak, gövde, yüz, elde
Canlı, cansız, mükemmelde, güzelde
İskelete kılıf olan tende
„O“.
Hem yağmurda, yere düşen damlada
Nokta, virgül, türlü, türlü imlâda
Her yazıda, kelimede, cümlede
İmânda „O“, Kur-anda "O",
dinde „O“.
Her ezanda, her secdede, tekbirde
Her ayetde, her sûrede, zikirde
Her rüyada, düşüncede, fikirde
Camide „O“, hanede „O“, handa „O“.
Her madende, altın, gümüş, sarıda
Her nebatda, her petekde, arıda
Nar dânesi, incir, zeytin, darıda
Vitaminde, molekülde,
gende „O“.
Seher yeli, kasırga da, borada
Arafat’da, Müzdelife, Hira’da
Devası yok sanılan her yarada
Hem ilim de, hem keşif de,
sinde „O“.
Hem alfada, hem betada, gamada
Gezegen de, yıldızlar da, semâda
Yazılanda, çizilende, şemada
Yarında „O“, bugünde „O“,
dünde „O“.
Bak Âleme! tefekkür et,
bir düşün!
O’ndan geldin, yine O’ na
dönüşün?
Ölüm ile son bulacak her düşün
Hâlık da „O“, Mâlik de
„O“, bir de „O“.
Mecit AKTÜRK