Bugün
Olymposluların hakimiyeti var düşlerimde.
Çıkmışım ida dağının tepesine,
Troia gibi arzularımın savaşını yönetiyorum..
Hipotez kurgularım,
Beni üçüncü kuşak Tanrı yapmış mesela;
Kronos misâli taş yutuyor yıldızsız gecelerim..
Rasyonel bir inancın,
Kalpte misyoneri, dilde haylazı olsam da,
Duygularıma canbazlık ediyor yine hayallerim..
Önce
Geyikler boynuzunda korkuları,
Sonra
Kartallar pençesinde küfürlerimi taşıyor sunaklara;
Ardından,
Kral Primos’un kılıcını çekip,
Akhala yerlisi gibi kurban ediyorum varyasyonlarımı..
Yüreğimin akdenizinde güneşlense de yalnızlık,
Ceneviz/liler gibi korkuyordu Osmanlı ruhumdan..
Hellenistik devrin kabusu olmak hoştu,
Terkin zırhlı birliklerini fenersiz bırakmaksa cabası..
Athena,
Haktor’a tuzak kurarken,
Patrakios kadar güçlü olmasam da,
Sarpedon’un cesaret elbisesi vardı üzerimde..
Şimdi
Hades gibi inip yeraltı dünyama,
Yeni bir ağaç dikiyorum bilinç altıma..
Canım nasıl isterse,
Öyle yeşeriyor geçmişim,
Yeniden şekilleniyor tüm anılarım..
Poseiodon’un okyanusunda,
Maviye bulanırken ayak izimdeki geçmişİm,
Resiflerin ahenkli raksı siliyor gözlerimdeki terleri..
Zeus’un gücünde,
Gök olup gürlüyorum
gülerek,
Yağmur boşalıyorum hücrelerime titreyerek..
Kirpiklerimde,
İlyada’nın yorgunluğu demlense de,
Dudağımdan öpmüştü Hora’lar ve Moira’lar..
Vikinglerin yaramazlığında,
Kızdırsam da İlyada’nın krallarını;
Hafızamın history/sinde,
Yok etmiştim siyah parmak izi kanıtlarını..
Biraz Poseiodon Biraz Zeus olmuştum işte..
Dedim ya
Duygularıma canbazlık ediyor hayallerim..
Kimbilir !
Bir
Bakmışsınız,
Takılıp aklın sınırlarına,
Yarın da Platon oluvermişim…
Yahya Kemal’in de,
Dediği gibi,
“İnsan; âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar”
Bülent KAYA