Ondört Şubat
Ar sokağa taşındı, buz kar yağmur kışındı,
Valentine düşündü. yaşasın on dört şubat.
Renk renk mumlar yakarak, zıvanadan çıkarak,
Prangalar takarak, koşasın on dört şubat.
Nefsin azgın görgüsü, gerçek şehvet dürtüsü,
Meşke teşvik sergisi,
döşesin on dört şubat.
Sevgiliymiş nedeni, tatbikatta medeni,
Konuşturmayın beni, maşasın on dört şubat.
Kısrak gibi yetişir, mahremiyet tutuşur ,
Edep yoğur ar pişir, pişesin on dört şubat.
Siz resmedin ben çekim, sevgili
kim seven kim,
Mihenk kaydı nitekim, köşesin on dört şubat.
İffet ateş yanan kor, danış vicdanlara sor,
On dört şubat geliyor, neşesin on dört şubat.
Vahşi batının eli ,akıyor zillet seli,
Para puldur temeli, poşasın on dört şubat.
Zina tavana vurdu, mazgal doldu su durdu,
Sevgililer kudurdu, paşasın on dört şubat.
Dipsiz kuyu gir eşin, Aras paklamaz leşin,
Hovardaca gidişin, şişesin on dört şubat.
Aşk şuûrdur dön bir bak, huy şartlanma ve nifak,
Kaybol kirli ittifak, şaşasın on dört şubat.
Soyun der adı cüret, biraz utan be ar et,
Bu mu aşka sadakat, şaşısın on dört şubat.
Hayat ölüm yaş elli, zillet sardı
besbelli,
Şiir acı teselli, aşasın on dört şubat.
Kaybettiğim aşk meğer; ne ölçü var ne
değer!
Sevi bu ise eğer, düşesin on dört şubat.
Oku öğren yaz sende, hitabıma kız sende,
İzan
sende göz sende, yaşasın on dört şubat!
14 Şubat 13 – Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
Sevgililer Günü(Saint Valentines Day)
_________________________________________
Gerçek sevgi sonsuzdur ve bir güne hapsedemeyiz! Hâlbuki 14 Şubat Sevgililer
günü(Saint Valentines Day) Avrupa
toplumunun dinlerinin asıl hükmünü kaybetmesi insanlar arasında meşru
olmayan
ilişkilerin yaygınlaşmasının normal karşılanması ile ortaya çıkmıştır. Ne
eski
dinlerde nede İslam dininde yeri yoktur. Sevgilileri ikiye ayıralım, yanlış
anlamayın iki tür sevgili vardır onu belirtiyorum:
1) Özenti ya da cinsel dürtülerine uyarak sevgili olanlar: Bunlar hayatın
yemek
içmek ve eğlenmekten ibaret olduğunu yada arkadaş çevresine özenip sevgili
olmayı meziyet sananlar, bu insanlar gerçeğin farkına vardıklarında ömür
sermayesini harcayıp bitirdiklerini ancak fark ederler. Oysa Allahu Teala
şöyle
buyuruyor:3-ÂL-İ İMRAN: 14- İnsanlara kadınlar, oğullar, yüklerle altın ve
gümüş
yığınları, salma atlar, davarlar, ekinler kabilinden aşırı sevgiyle
bağlanılan
şeyler çok süslü gösterilmiştir. Hâlbuki bunlar dünya hayatının geçici
faydalarını sağlayan şeylerdir. Oysa varılacak yerin (ebedî hayatın) bütün
güzellikleri Allah katındadır. Asr-ı saadette Peygamberimiz (A.S.) Ashabıyla
beraber bulunuyordu. Bir genç çıkageldi ve çok saygısızca:
— Ya Resulallah! Ben falanca kadın ile arkadaş olmak olmak istiyorum, onunla
zina yapmak istiyorum dedi.
Ashab-ı Kiram, bu durumdan çok öfkelendiler. İçlerinden gazaba gelerek genci
dövmek ve huzuru Resulullahdan çıkarmak isteyenler oldu. Bazıları
bağırıştılar.
Çünkü genç çok hayasız konuşmuştu. Sevgili Peygamberimiz (S.A.V.) bırakın o
genci buyurdu. Resulullah, genci yanına çağırdı, dizinin dibine oturttu.
Gencin
dizlerini kendi mübarek dizine değdirecek bir şekilde oturttu ve:
— Ey genç, birinin annenle bu kötü işi yapmasını ister misin? Bu çirkin
hareket
hoşuna gider mi? diye sordu. Genç hiddetle:
— Hayır Ya Resulallah, diye cevap verdi. Resulallah:
— Öyle ise o çirkin işi yapacağın kimsenin evlatları da bundan hoşlanmazlar.
Sonra:
— Peki, bu çirkin işi senin kız kardeşinle yapmak isteseler, sever misin?
diye
sorduklarında genç :
— Hayır, asla! diyerek hiddetleniyordu. Şu halde insanlardan hiç kimse bu
işi
sevmez buyurdu. Sonra Hz.Peygamber (A.S.) mübarek elini bu gencin göğsüne
koyarak şöyle dua etti:
— Allahım! Sen bu gencin kalbini temiz kıl. Namusu ve şerefini muhafaza
eyle ve
günahlarını bağışla, buyurdu.