“Bilmezler;

Hükümsüz gecelerin/

Yürekte hecelendiğini…”

 

Yılgına gider gibi acıları

Körkütük sarhoşluğun seyrinde

Demlenen eril beyinlere

Aşkı betimlemiş çakır gözleri

Ve tığlı ellerinde güneşi yamarlar

Sıcak nefesleriyle/

O kadınlar…

 

Varla yok arasının

En ince çizgisinde

Birazdan kopacak

Söz eksiği bacıların

Ürkek nazlarından

 

Yeni tomura düşmüş

Alaca zigotların

Kan aralığında

Hasta uzuvlar sarar

Yıllanmış şarap yaralarını

 

Ve terli omuzlarında

Hayatın bitmez yükü

Sancıları gelincik çiçeği

Göbek bağını keser kına taşıyla

Serseri bir ömre getirdiği ceninin

 

Ağıtları mağrur;

Başları dik kayaların

Bir avuç üzüme ezilir

Analık yürekleri/

Yol başlarında erkek

Tarla başında ırgattır

Mayasıl yılların tenceresi

Buğday unundan herledir

Tüm çocukların bakışı…

 

“Ezik bir türkünün/

Ağıt bölümünde gizlidir kadın”

 

Son çağlara soyunurken

İzsiz bir merminin

Yol ayrımıdır bakışları

Sağanak yağmur çiseltisinde

Eriyen taşlara benzer nakışları

 

Gölge eriyiklerinde

En başta gider çırpınışları

Ahı bitmeyen gelinlerin

Salkım saçak sözlerinde

 

İğde çiçeğine Elif-ba üfler kadınlar

Son ciğerin ziftine kadar…

 

 

 

( İğde Çiçeğine Üfleyen Kadınlar başlıklı yazı prens tarafından 18.02.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu