Beşeri olandan ilahi olana bir yolculuktur AŞK!
Bir kere o yola koyuldu mu insan ve yalın kalp
oraya vasledildi mi bir daha geriye dönüş mümkün değildir.
Bir kere o aşka düşüldü mü ve ruhen tutuşuldu
mu bir kav gibi sönmek olası değildir asla!
Bir kere kutsal olana aşk edildi mi ve baş
koyuldu mu bu davaya o aşktan uzak durmak akıl işi değildir illa!
“Biz gelmedik davi için bizim işimiz sevi için”
diyen Yunus’a selam olsun.
Ve Şems’e…
“Rabbim kabul etsin namazını!”
diye mesaj attı Küçüğüm.
“Allah razı olsun.”
diye yanıtladım. Her vakitten sonra yazardı böyle. O, namaz aşkımın ortaya
çıkmasına vesile oldu, Mecnun gibi beşeri bir aşktan ilahi bir aşka seyrüsefer
başladı naçizane.
Ahirde Leyla
Leylalığından vazgeçti Mecnun Mecnunluğundan.
Ben maddi olandan
vazgeçtim ilahi olana meylettim gayri!
Ev bark, araba
maraba, üst baş, yiyecek içecek, makam mevki vb. her şey boş geldi. Senin her
sözün hoş geldi, içe işledi, inancımı ortaya koydu. Bendeki seni böyle buldum
ve bendeki seni böyle kaybettim. Karşıma çıktığın güne şükrediyorum, seni
tanıdığıma memnunum. Nerede olursan ol, vakitlerden hangi vakit olursa olsun
kalbim sana dönüktür hep. Sen kalbimin ilacı, gönlümün miracı oldun. Gözümün nuru
aklımın tek düsturu oldun. Gel diyemem sana zaten hep bendesin, gitmişsin güya
o öyle değil aslında, öyle sanıyorsun. Kendini kandırıyorsun belki de beni
değil!
Hiç kötülük yok sana
karşı, olumsuz bir his asla olamaz, hep dua ediyorum sana, hep iyi şeyler
düşünüyorum sana dair! Tek azığım bu bundan sonra, tek yazığım bu!
O kadar masumane ki
bu aşk!
Ve kadar safiyane ve
o kadar sofiyane ki!
Anla halimi yoksun
ama çoksun bende!
Yokluğunda buldum
seni kaybetmem, hiçliğimde büyüttüm seni çıkartmam aklımdan bir daha.
İçime işleyen,
ruhumun gergefine nakşedilen, bana aşkedilen Küçüğüm!
O kalp fitilini ateşleyen
olan kibrit senin sözün, o vakitleri kolaylaştıran ve her vaktin uyarısını
yapan senin ta özündü.
Üzerimde her daim
olan senin o güzel gözündü.
Aklım fikrim
sendeydi, kulağım sendeydi.
Ve sen vardın her
vakit, her duama âmin diyen sendin.
Huzura giden yola
imza atan sendin.
Küçüğüm, Allah
gönlüne göre versin.
Allah aşkını arttırsın
her iki cihana yönelik, kalbi ve beşeri olan en hayırlı şeyi seninle birlikte var
kılsın her daim.
Kederli olan kaderin
bundan sonra neşeli olur umarım. Duam bu yönde olacak, ömrünün geri kalan
kısmında sana layık olanı, seni anlayacak olanı, seni el üstünde tutup koruyup
gözetecek olanı rabbim karşına çıkartır inşallah.
Rabbim aşkını kabul
etsin.
Allah senden razı
olsun Küçüğüm.
Bir aşk böyle yüceltilir,
böyle kutsallık kazanır, böyle huzura erer işte!
Aşkın mihrabı
gönüldür ve o gönlün makamı çok yücedir. Herkes orada ikamet edemez, herkes
oraya vasıl olamaz, herkes oraya uçamaz. Aşka inananlar orada gezer, kalbi pak
olanlar oraya uçar, gönlü ak olanlar oraya erişir.
Sen bir nevi saltanat
kurdun gönlümde Küçüğüm, ilahi bir saltanat belki de ilahi olana kanat çırpmama
önayak olan.
Farkında mısın
bilmiyorum, umurunda mıyım onu da bilmiyorum, sözlüğünde beni düştün mü onu da
bilmiyorum ama bildiğim tek şey şu ki; şu yalan dünyada ömrümün son kısmına
tekabül eden zaman diliminde senden güzel olanı, senden manalı olanı, senden
yaşamıma değer katanı olmadı.
Aşkını helal et
diyeceğim, hakkını.
Duyuyor musun beni,
görüyor musun beni, okuyor musun beni, takip ediyor musun beni bilmiyorum ama rabbime
açtığım her elde senin adın var. Dualarımdasın beddualarımda değil, aşkımdasın
nisyanımda değil, şükrümdesin kahrımda değil!
Aşk inanmaktır, kayıtsız şartsız teslim olmaktır.
Birileri vesile olur
buna ve bir ömrü boyu kılınan ve kılınacak olan her namazdan sonra dualarınızın
arasında yer alır onun adı!
Duamsın zikrimde,
fikrimsin düşüncelerimde.
Küçüğümsün, hep olan
ve hep olacak olan aşkımsın.
Rabbim seni korusun Küçüğüm ve dünya acını azaltsın, mutluluğunu sağlasın.
Allah aşkını kabul
etsin, amin!