Sigaranın külü pejmurde pantolunun üzerine düştü ve ıslaklıkla üzerine yapıştı.’Hay kahrolası’ diye söylenirken durağa bir bayan gelmişti.Gelenin üzerinde koyu renk deri bir ceket vardı.Ucu sivri ayakkabıları yere değerken ses çıkarıyordu.
Adamın kaşları çatıldı,bu ses ona ne kadar da tanıdık gelmişti.Kadının ıslak saçlarının ucundaki damlalar koluna elbiselerine düşüyor ve anında buharlaşıyordu.Kadın yüzünü adama dönünce adam şaşaladı.Bu kadın,bu kadın... dili tutulmuştu adamın.


Yerinden kalkıp hızla oradan kaçtı.Kadının o yalvaran sesi kaçarken hala aklındaydı. Otobüs, O düştüğü zaman üzerine çamur birikintisi boca ettikten sonra durağın önünden hızla geçti gitti.Otobüs giderken aracın camından bakan kadının saydam yüzü adamın gözlerini acıtıyordu.


Adam ıslaklığa aldırmadan duvarın birine dayanmıştı.Kadının baktıkça değişen yüzü aklına geldikçe çıldıracak gibi oluyordu.Kadın dediği adamın 10 yıllık hayat arkadaşıydı. Kadının yüzünün derisindeki bıçak kesikleri kabuk bağlamış ve kabukların üstü çorak topraklar gibi çatlamıştı, bu eserin sahibi adamdı.Kadının yüzü baktıkça ona işkence etmişti.Bu yüzden evinden eşinden, çocuklarından uzaklara kaçmış,yıllardan sonra eşini görmüştü o durakta.


Duvara dayanıp dinlenirken gözlerine hayat arkadaşına yaşattığı acımasız günler bir bir geçiyordu.Aslında ne çok mutluyduk dedi içinden,’o kahrolası ’gün yaşanmasaydı.Otobüs durağındaki gri renkteki banka oturdu adam, oturduğu yere bakarken ’benim ruhumda böyle gri ve yaptıklarım ne kötü iğrenç şeyler’ diye düşünüyordu.


Bankın önünde su birikintisinin içine saydam yüzleri görüyordu.Çocuklarını eşini ve onlara yaşattığı kötü günleri, çok pişmandı geri dönüş olsaydı ’keşke’ diye düşündü.Mutsuz bir görünüme sahip gözleri yürürken etrafa boş boş bakıyordu.
Damlaların yoğunluğu gittikçe artıyor ve adamın saçları bu artıştan nasibini alıyordu.


Sokak köşelerinde, önünde bomboş suretiyle dikilirmiş hep adam. Ellerinden akarmış masallar. Susmazmış kulakları, alır dövermiş tüm çığlıkları. Adı X’miş. Akarmış kanı çiğ taneleri renginde, kırağı sertliğiyle. Yok edermiş tüm ümitleri gözlerinde tek tek.


Ben kayboldum denizlerde, şimdi bu rüzgar alır kokumu tezden." dermiş hüzünlü sesiyle. Kahkahası sönmüş gitmiş,hayat arkadaşına ilk tokatı vurduğunda tüm masumiyeti de kaybolmuş gitmiş.


Yaptığımız olaylardan sonra pişmanlık duymamak için az durup düşünelim lütfen....

Masum yanım hangi avucumda ? Kirli yanım hangi avucumda ? bilmek dileğiyle 


İn-Mo-San
( Adı X başlıklı yazı Siyah tarafından 3/8/2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.