HÜSNA ALAN’IN ARDINDAN

                                      

Ahmet AYAZ

GAZİANTEP HAKİMİYET GAZETESİ  09.03.2013

……………………………………………………….

        Dünkü güne kadar bizi  esprileriyle güldüren Hüsnü Alan kardeşimiz, bizi bugün ağlattı. 1946 yılında Gaziantep’te Dünyaya gelen Gaziantep’imizin ünlü tiyatro oyuncusu Hüsnü Alan,  6 Mart 2013 günü hayata gözlerini kapattı.  Ekrem Erkek, Süleyman Karakuş, Ali Çavaz, Cahit Saraç  gibi nice dost ve ahbapları arasında hepimize veda etti.

       Doğrusunu söylemek gerekirse, gerekse sanatındaki ustalığı, gerekse, hoşgörülü davranışları ile benim unutamayacağım bir arkadaşımdı. Facebook da ilk haberi Murat Güreş  arkadaşımızdan aldığımda, bir acayip şaşkınlık içerisinde  0 532 654 0875 numaralı telefonu Merhaba Hüsnü Bey diyerek, aradığımda, gelen sesi kendisinin sesine benzettim ve içimden ölümünün yalan olduğuna  düşünerek sevindim. Ne yazık ki, karşımdaki ses, “Babamı kaybettik, ben damadıyım diye cevap verdi. Anladım ki, olanlar olmuş, Değerli tiyatro oyuncumuzu kaybettiğimi kesin olarak anlamış oldum.

       Şimdi bu yazıyı yazarken Gaziantep’in TRT den emekli ünlü tiyatro oyuncusu ve yazarı

Cahit Saraç Bey’i aradım. Hüsnü Alan dostumuzu kaybettiğimizi söyleyince o da çok üzüldü ve sözlerine şunları ekledi. 1972 Senesinde O Günün Belediye Başkanı Abdülkadir Batur Bey’in  açtığı şehir tiyatrosunda “Köşebaşı” oyuncusu olarak tiyatroya başladığını söyledi. Daha sonra, Keşanlı Ali Destanı, Kerpiç Memet, Nafile Dünya, Sirçap Kümes, 12 Öfkeli Adam,  Müfettiş, gibi bir çok ciddi oyunlarda oynadığını söyledi. Ben burada anladım ki, Gaziantep de olduğu gibi, yurt içinde de, Gazi Şehrini en güzel bir şekilde temsil etmiş bir tiyatro oyuncumuz, olmuş Hüsnü Alan.

       Hüsnü Alan o kadar hoş görülü bir insandı ki, “Gaziantep’te Kültür Sanat ve Edebiyatta İz Bırakanlar” adlı kitabımda, kendisini, yanlışlıkla amatörler arasına almıştım. Hal bu ki ben, Gaziantepli tiyatrocuları araştırırken  bir çok isimleri kendisinden almıştım. Kitap çıktığında bana, sen niçin benim gibi bir zatı amatörler anasına aldınız, demedi. Kendisinden özür dilediğimde de, bana kızmadan, özür dilemenize gerek yoktur. Cancağızım, Gaziantep halkı biliyor diye cevap verdi. Peki ben isimleri senden alırken bana niçin söylemedin, dediğimde de,  övünmeyi sevmem demişti.. Mekanı cennet olsun, nur içinde yatsın diyorum.

 

( Hüsnü Alanın Ardından başlıklı yazı Ahmet AYAZ tarafından 9.03.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.