İnsanlık pert olmuş,
Bu da âleme dert olmuş!
Kimine kasvet olmuş
Kimine illet olmuş!
Ahirde bu âlem mevt olmuş!
“Bak ibret al yere düşen yaprağa
O da eskiden yukarıdan bakardı
toprağa!”
Kim bakar sana kim takar seni?
İyi gününde herkes dost olur da kötü günün de niye bir dost bulamazsın? Bunu
iyice fikret bir zahmet, kafanın en önemli yerine kazı!
Gözyaşların dökülünce yanağına
kim mendil olur kim çiğ damlası olur gül yanağına?
Bunu fehmet bir kere!
Bu dünya bir hamam tası değil de
nedir şimdi!
Bu dünya kirli değil de nedir
şimdi?
“Cenabetler elinde mademki hamam
tası;
Artırmaz kıymetini altından
yapılması.”
Bunu zikret her cemaatte bin
kere!
Rest çektim bu âleme, artık ne paklar
beni bilmiyorum.
Ne aklar beni anlamıyorum?
Hangi akla hizmet eder şarlatan
olan, kime kul köle olur yalaka olan, kime peşkeş çeker namusunu arsız olan,
hangi yalana satar ömrünü rezil olan, hangi kahra rıza gösterir kahpe olan!
Kim kime niye boyun eğer, kim
kime niye yağ çeker, kim kime niye rol keser?
Bilmiyorum işte!
Ah yalan dünya, dönerken aslını
kaybeden dünya?
Üç kuruşa insanı satan dünya,
yalan bir gülüşe aşkı heba eden dünya, doğru söyleyeni göçe mecbur kılan dünya,
masum olanı mahveden dünya, mazlum olanı ezen dünya!
Bunu idrak et milyon kere!
Shakespeare 66. Sone’ de ne
diyordu hani:
“Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm
paklar beni,
Değmez bu yangın yeri, avuç
açmaya değmez.
Değil mi ki çiğnenmiş inancın en
seçkini,
Değil mi ki yoksullar mutluluktan
habersiz
Değil mi ki ayaklar altında insan
onuru,
O kızoğlankız erdem dağlara
kaldırılmış,
Ezilmiş, hor görülmüş el emeği,
göz nuru,
Ödlekler geçmiş başa, derken
mertlik bozulmuş”
Hüzne salmış kendini mutlu olan,
şenlik içinde olan mateme bürümüş ömrünü, ilim irfan sahibi olan cahil cühelaya
hizmetkâr olmuş. Eşkıya dünyaya hükümdar olmuş, harami saltanatını kurmuş,
yabani medeni olmuş!
El insaf diyecek bir zatı muhterem
kalmamış.
Şefkat ya mahbup diyecek bir ehli
gönül kalmamış.
Shakespeare 66. Sone’nin
devamında bakın ne diyordu yine:
“Değil mi ki korkudan dili bağlı
sanatın,
Değil mi ki çılgınlık sahip
çıkmış düzene,
Doğruya doğru derken eğriye
çıkmış adın,
Değil mi ki kötüler kadı olmuş
Yemen'e
Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan
geçtim ama
Seni yalnız komak var, o koyuyor
adama.”
Üç günlük dünya, altı üstü yalan dünya!
Ha yaşadık ha yaşamdık keyfiyetinde! Bir rüyadaymışçasına… El açmaya gerek var
mı kul olana! Hakka açılmayan el kula niye açıla? Hakka sarf edilmeyen güzel
söz yaratılmış olana niye sarf edile? Hakka şükretmeyen dil halka niye şükrede?
Aklet bir zahmet! Niye varsın
diye.
Fikret bugün varsın yarın yoksun
niye?