Buket sarışın, yeşil gözlü orta boyda 19 yaşında bir genç kızdır. Küçük , güzel bir ilçede anne ve babasıyla yaşar. Çevresindeki herkes tarafından sevilir özelikle güleryüzüyle tanınır huyu suyu bir başkadır Buket’in. Bir de tatlı dili olsa derler, keşke olsa .. sebebi çocukluğunda geçirdiği ateşli hastalık nedeniyle sağır-dilsiz olmasıdır… Henüz minicikken günlerce süren hastalığında hastane odalarında ölümle yaşam arasında gidip gelmiş ve duyma yetisini kaybetmişdir aynı zamanda konuşma yeteneğinide. Ergenlik çağına geldiğinde farkedilen bir gerçek daha vardır genç kız hiçbir zaman anne olamayacakdır.

Annesi ve babası biricik evlatları Buket’in üstüne titrerler .Tüm dünyaları kızlarından ibarettir. Genç kız çevresinde sevilmesine rağmen biraz içine kapanıkdır.Pek fazla dışarı çıkmaz, sessiz dünyasında eve kapanır kitap okur, incik boncukla uğraşır nakış çeyiz yapar bunları çevresi vasıtasıyla satar oyalanır. En yakın arkadaşı mahalleden komşusu olan kuaför Hülya’dır. Genellikle Hülya’nın dört yaşındaki oğluyla vakit geçirirler.

Bir gün Hülya ile Buket çarşıya giderler ordan pazara alışverişe . Kalabalıkta dolaşırken sırayla ihtiyaçlarını alırlar. Meyve tezgahına gelirler tezgahın başındakiler birbirleriyle muhabbet edip gülüşmekdedir. Tazgahın sahibi Ersin farkeder “buyurun” der Buket’e Buket sadece gülümser ve Hülya’ya muz istediğini belli eder Hülya “muz ve çilek alalım” der.
Ersin poşetleri hazırlar Buket'e uzatır bir yandan da “Başka istediğiniz varmı?” diye sorar Buket sadece tebesüüm eder. Hülya teşekkür edip aldıklarını öder ve ayrılırlar ordan. Fakat bu sarışın hiç konuşmayan genç kız duru güzelliğiyle Ersin’ın oldukça ilgisini çeker arkalarından bakakalır. Genç kızın tatlı tatlı tebessümü gözlerine takılıp kalmışdır.

Ersin esmer, uzun boylu, efendi bir gençdir. Askerden altı ay kadar önce gelmiş baba mesleğini sürdürmektedir. Babası Mustafa bey meyve sebze ticaretiyle uğraşır, oğlunun da kendi işini sürdürmesi ister. Ersin’in pazarda üç ayrı tezgahı vardır. Çoğunlukla elemanlar ilgilenir, kendiside işleri idare eder.

Buket alışverişi bitirip eve geldiğinde çok neşelidir. Annesiyle beraber aldıklarını yerleşdirler sonra geçer kendi odasına . alır boncuklarını, takı yapmaya başlar. Gözlerine Ersin’in çevresiyle olan gülüşmesi ve tavrı gelir. Gülümser yine kendi kendine. Belli ki Buket’de Ersin’den etkilenmişdir.

Ertesi gün Hülya’nın kuaför dükkanına gider. Hülya Buket’in gözlerinde farklı ışıltılar görmektedir. Sebebini sorar. Kız “hiç” der gülümseyerek. Yaptığı takıları getirmişdir. Kuaföre gelen müşterilere satmak için yine kendine ayırılan yere dizer.

Haftaya Hülya ve Buket yine pazardadır. O gün Buket en sevdiği pembe elbisesini giymişdir. Yine giderler meyve tezgahına. Ersin çok heyecanlanır bir haftadır genç kız hiç aklından çıkmamışdır.Diyalog kurmaya çalışır, kız yine gülümser Hülya'ya anlatır istediklerini. Alışverilerini yapar ayrılırlar . Ersin şaşkın bakakalır bu kız niye konuşmuyor derken Hülya ve Buket'in birbilerine işaretler yaptığını görür.evet anlamışdır bu tatlı gülümseyişli kız sağır ve dilsizdir. O yüzden konuşamuyor, işaret dili kullanıyor. Ersin tezgahtan ayrılır büroya gider. internetden bu gün karşılaşdığı konuyu sorgulamaya başlar. Akşama kadar işaret diline kaptırmışdır kendini. Ve anlamışdır o çiçek kadar güzel kıza aşık olduğunu…


/ devam edecek /


Nazlı TOLUN
( Sessiz Heceler ( 1) başlıklı yazı NazlıKaragöz tarafından 9/11/2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu