Geçtiğimiz Cuma gecesi yatmadan önce bir süre Kur’an okudum. Gönülde huzur dilimde dualar ile yatağıma girip yastığa başımı koydum. Yatağın yan tarafında kalan pencerenin perdesi hafif aralık kalmış en üst katta oturduğum için o aralıkdan semada ki yıldızlar görünüyordu. Işıltılarını seyrederken dalmışım.
Ne kadar vakit geçti bilmem alnıma koyulan bir buse ile gözlerimi açtım. Gözlerimi ovuşdurdum , inanamıyordum o karşımdaydı ninicik elleri ile ellerimi tutdu “hadi gel “ diyordu.
-Emel’im bu senmisin?
“Ben elifim hadi gel” dedi .
Minicik elleri ile ellerimi tutan henüz daha çok küçükdü, üç-dört yaşlarında bir kız , saçları sarı lüle , gözleri çimen yeşili, pamuk yanakları , nur yüzüyle, pembe elbisesini sürüye sürüye götürüyordu beni.
Ay ışığının aydınlattığı bir yoldan geçtik , elele yürüyerek .
“Nereye” diyordum “Gel” diyor sadece.
Daha önce hiç görmediğim koskocaman bir kapıdan girdik. Sanırım burası bir bahçe; renk renk çiçekler, yemyeşil uzun uzun ağaçlar var fakat farklı, herbiri olağanüstü, haşmetli bir yer. Hemen orda bir pınar akıyordu gürül gürül. Pınarın kenarına götürdü beni. Ellerimi ,ayaklarımı yüzümü yıkıyordu kendi elleriyle. Sanki abdest aldırıyordu. Ayaklarıma kuş tüyünden terlik mi desem çorap mı değişik bir şey giydirdi.. Az yürüdük , yürümek değil uçarak süzülüyordum sanki. Sonra beyaz bir elbiseye uzandıı bir çırpırda başımın üstünden geçirdi. Elbisenin üstünde beyaz çiçekler, inciler vardı gelinlik gibi hoş bir giysiydi ayak bileklerime kadar uzanan.
Sonra Elif ellerini dua eder gibi havaya kaldırdı , hemen ardından avuç içlerini alnıma sürdü . o an ne oluyor bu da nedir düşüncesiyle çevreme bakdım . aynaya bakma ihtiyacı duydum. O sıra ayaklarını yere vurdu, yerden su çıkmaya başladı. Suya eğildim alnımda bir ışık gördüm .
“Bu nedir yavrum” diyebildim .
“o alın yazın , zamanla daha çok parlayacak.” dedi.
Sonra yine elerimden tutdu ağaçların yanına götürdü , beni yere oturtdu.
Ağaçların birinden ceviz büyüklüğünde meyve gibi bir nesne kopardı, elbisemin yakasından içeri attı tam göğsümde durdu o nesne.
“Bu nedir” diye sordum
“o sabır tomurcuğu bağrında duracak.” Dedi, gitti yine başka bir ağaçtan yine bir nesne kopardı. Dilimin üstüne koydu şeker gibi tatlı.
“Peki ya Elif bu nedir yavrum”
“Diline selamet koydum gönlünde yer edecek” sonra ellerini açıp göğe uzattı hemen ardından başımın üstünden avuçlarındakini döktü . Başımın üstünden yıldızlar parlıyor gibi hissettdim, huzur doldu içim gülümsedim.
“Bak bu başında taşıyacağın saadettir, sen nereye gitsen oda peşinden gelecek ” diyordu.
“Emel’im” dedim “ben Elif’im” dedi yine.
“Elif’im sen benim Emel’imsin benimle geliceksin değil mi?”
“Geleceğim fakat daha vakit var” diyerek karşıda birilerini gösterdi .
Tam seçemiyordum; kadın silüetinde gibi gözüküyorlardı, gözlerimi alan çok güçlü bir ışık vardı. Nur saçıyorlardı sanırım onlar meleklerdi.
“Bak şimdilik onların kucağındayım, zamanı gelince kendi ellerinle beni sana getirecekler” dedi.
Sonra avucumun içine bir şey sıkışdırdı. Tam açıp bakacakdım.
“Hayır şimdi değil, üç vakit sonra aç avuçlarını bu senin mucizen sahip çık”dedi ve sonra beni gül yapraklarının olduğu bir yoldan uğurladı….
------------------------------

Kendime geldiğimde yatağın içinde secdeye varırken buldum kendimi. Sabah ezanı okunuyordu.
Emel’ime kavuşmuşdum. Günlerce gecelerce secdeye varabilirdim.
Bağrımda “sabır”, gönlümde “selamet” , başımda “saadet”, alnımda yazı, avuçlarımda mucize vardı artık.
Anlıyordum olanı biteni ; sabrın sonu selamet ve saadetti artık biliyordum.
Alınyazımdı; üç vakit sonra mucizem Emel’ime kavuşacakdım emindim. Elif’im rüyamda anlatmışdı bunları.
Ey yüce Yaradanım nelere kadirsin bu kez bebeğim bana mektup yollamışdı sanki…

Nazlı Tolun




( Emelime Kavuşdum başlıklı yazı NazlıKaragöz tarafından 7/19/2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu