Ölüyorum gecenin son nefesinde 
Ruhuma üfle ey İsrafil
Kopacaksa kopsun kıyametim.



Yüreğime sürülen acının
Sürgünündeyim.
Kırılıyor kalemi cümlelerimin.
Su’s’uyorum!



Zehir kaplıyor gidişinin ayak izleri
Komaya giriyor düşlerim.
Vurulur zemherisinde gecenin kelebekler
Kelebek dokunuşlarında sana gelirim.



Bir bakirin dokunuşları oluyorum
Çocukça seviyorum gülüşlerini
Okşarken saçlarını hayalinin.
Bir serçenin gözyaşı damlıyor avuçlarıma
Kara yazılıyor kalemim.



Kırkını yaşıyorum bu ayrılığın.
Kırk dereden bahaneler getirirken ayrılık
Kırk yıl hatırı kalmamış kahvenin.
Kırılınca anladım kırığında sevginin.

Şimdi,
Bu yalnızlık hengâmesinden kim sağ çıkar bilmiyorum.
İçimde hırpalanan süliet’siz sözcükler
Ve yıkım emri verilmiş harabe yıkıntılarım var benim
Sahi hangi cümlenin sonuna nokta koyabilirim
Hangi lisanda cevap verebilirim ki yıkımlarına.
Susmak tecelli eder belki köhne bir ıslaklıktaki bütün caddeleri
Belki kaldırımlar bu gece dua ya durur diye
Sustum ciğer parelerim pare pare kıyıma uğrarken.

( Su's'uyorum... başlıklı yazı Ahmet Erbey tarafından 5.08.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.