Gözlerim gelişine pusuya yattığından beri
Hep iki çeşit özlem yaşıyorum
Biri sende
Diğeri ise senden öte, bendeki sende

Uçurtmalar uçurdum gelişinin yollarında
Martılar şarkılar mırıldanır kendi dillerince
Ve sen gelirsin
Baharı aratmaz gelişin

Yüzümde her renginden papatyalar
Gözlerimde gelişinin yağmurları
Fırtınalar içimde alabora eder bütün umutsuzlukları
Ve aslında sen gelirken doğa değişir bende…

Bütün çaydanlıklar dibini bulur
İçilen bütün kahve fallarında mutluluk
Her akşam yıldızlar şahlanır gökyüzünde
Tebessüm ederken ay üstümüze

Sen gelirsin
Bize eşlik eder ateş böcekleri
En güzel bestelerini çalarken Ağustosun hınzır çocuğu
Yanağındaki gamzende, yeniden doğar gülücükler
Işıl ışıl aydınlatırken gökyüzünü gözlerim

Ben
Kaydı silinmiş deftere bir daha aşk yazarım adımı
Sillesini unuturum bütün gidişlerin
Ezanlarla birlikte okunan dua’m olursun
Ellerin parmak aralarımda
Göğe doğru uzanırken bedenim

Sen
Şiirlerimin çiçeği olursun
Adına dokunulmamış kadın ismini verdiğim
Şiir çiçeği-m
Hüzünlerinde hüznümü bulduğum
Aç şimdi gül yüreğini de
İki bayram arası
Gün/ahlar olsun benim
 
Ve biz oluruz
Yıllardan beri dillerden düşmeyen o sözcük



Derken rüzgâr açar penceremi
Dağılır bütün hayaller
İşte, hep çocuksu düşler benimkisi

Sanki sen gelecekmişsin gibi
Her günü bayram bilmişim kendime
Şimdi daha iyi anlıyorum delileri
Her günü kendilerine neden bayram bildiklerini…



Bir delinin günlüğünden....




( Şiir Çiçeği 1 başlıklı yazı Ahmet Erbey tarafından 28.07.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.